Asu'nun Yıldızları...Pencere aralığından Anahtar deliğinden Tam yeri tam gediğinden Nasılda kopuyoruz yensiz mensiz aşikar Uzun hicaz akşamları dalgalanıyor Hülyam kumsal Ne yokluk ne varlık endişesi yok muaccel hüznümde Becayiş alayiş nümayişte Kıvrıldık enik gibi dizelerin dizinin dibine Ne gül ne Gülşen ne matem ne yas Aynı hamam aynı tas… Bazı efkarın külhani densizlikleri naralıyor ara sokakları Sallanıyoruz eski ve ökçesiz Bitabım bizarım lakin şekva yok misal… Yazmamalıyım arzu halimi Çünkü hal doğru, arzu nefyinde nefesleniyor.. Ey perdedar-ı enzarımın güzidesi Ne de çabuk korktun denizden… Bana artık gurbet lazım Vuslatın tahayyülü bile yük.. Olmasın şu alemin kubbelerinde bizden bir seda Kimse bilmesin öldüğümüzü… Şu virane var ya gülüm.. Hani epeyce virane.. Hani sekerat-ı deminde ahbar gönderecek Oraya tüneyecektik.. Yaşamaya karar verdi kurabiye suratlı.. Ap ayaz açıkta kadık… Ömrü su gibi aksın ..dehlizi kalsın mirasımız.. Kurumuş sefil bir edamız vardı.. Beş kuruş etmez oldu paramız.. Asu al yıldızlarını gel Matemimiz var makberimizde Sessiz sedasız…………………… m.safitürk |
farklı bir şiir okudum...lale devrine gittim geldim...alıntı yaptığım cümle ayna oldu ruhuma, ahvalimi gördüm...