BOŞLUK...boşlukları var boşvermişliğin adam sende deyip gidiverenlerin hoşlukları var ve hoşgörüye mahkum edilenlerin infazını kim yapar kim kırar kalemini de kürsüye olanca hışmıyla tokmağı kim çarpar suçlulara ayrılan parmaklıkları sayarken kirpiklerim bileğimdeki kelepçenin çelik ışıltısı kimlerin gözünü boyar bir adım bir adım daha atlayıvermek varken yürekten kim benden önce bilir firarımı eteğime yapışan elin devamında kimin heyulâ gövdesi ve küçücük cesareti var kim büyüttü bu gardiyanı başucumda kim yerlere göklere koymadan mazlum ve meczup uzatıp verdi ellerine hürriyetini böyle salakça itaatkâr şimdi hapsinde müebbet yangınların hücre hücre eriyip izsiz parmak uçlarımla sıvasız duvarlara gölgemi bulaştıran benim benim o dualarda kızıllaşan dudaklar ve ne yazık ki o köhne kalemden dökülen şiirlerin isli imlâsında imzam var müdahil olarak bile giremediğim savunmalara nemrut ve ceberrut zaman hüküm kesti dudaklarım kupkuru sesim yoktu üstelik suçum da yoktu bile bile sonumu aldırmaz maskeni takınıp soğuk duvarlara dayanıp olan bitene uzaktan bakan yâr bitmedi bu hesap emin ol bitmedi bu davanın rûz-u mahşeri var... ceyda görk... |
ve ne yazık ki o köhne kalemden dökülen
şiirlerin isli imlâsında
imzam var
Ben burayı sevdim Gecesaçlım...
Sitemli dilin ruhunda isyan dizeleri, kalem hep güzel hep kendine münhasır...
Gecelerin dilidir, gönüllerin esiridir şu kalemden dökülen sözcükler.
Beğenim ve sevgilerimle annem.
Şiirle....