Okyanus Seferi
Kırık dökük bir gemi, bir kaç çelimsiz tayfa,
Tertemiz umutlara açtım bembeyaz sayfa. Pusulasız dümensiz göründü okyanuslar, Azığım hayallerim, rehberimdi yunuslar. Rıhtımda uğurluyor beni sallanan eller, Ardım sıra saçıldı, kırmızı beyaz güller… Ufukta gün batımı, gökyüzünde martılar, Denizde oynaşıyor hafiften kabartılar. Sıradağlar yavaştan kaybolurken ufukta, Kızıl alev siyaha kucak açtı şafakta. Rüzgar esmer tenimi okşuyorken an be an, Firakın acısıyla çimdiklendi birden can… Gözümde ayrılığın verdiği derin hüzün, Bir yanda da kalbimde merakı vardı giz’in. Kabaran dalgalarda dans eden ayın şavkı, Bana nedense birden tattırdı sonsuz zevki. Tayfalar koşuşuyor sağa sola boyuna, Ara sıra uğrarız bir adanın koyuna. Masmavi derinlikler şuh edalı ten gibi, Denizden yükseliyor kayalıklar ben gibi. Hayal meyal görünür ara sıra bir gemi, Alnımda boncuk boncuk olmuş okyanus nemi. Bazen açım bazen tok şu eşsiz denizlerde, Bazen de kan tükenir sapsarı benizlerde. Bu seferden maksadım bulmak yaşam sırrını, Bularak tamamlamak bu okyanus turunu. Zamanın azgın dişi ömrü ederken hasat, Bir yandan doğan insan, ölümse ona tezat… Mevla her iki zıttı birleştirmiş cihanda, Ölüm ile vuslatı harmanlamış bir canda. Ölüm yokluk değildir, ölüm tenden kurtuluş, Bir rahmet deryasında hakikatte varoluş. Künfeyekun sırrının idrakine erdim ben, Bu sırrın şifresini denizlerde gördüm ben. Bu seferden anladım ruha gerek dinginlik, Yüce ruhların işi, ilacıdır enginlik… 02.12.2010 Kütahya |
Bir yandan doğan insan, ölümse ona tezat…
Mevla her iki zıttı birleştirmiş cihanda,
Ölüm ile vuslatı harmanlamış bir canda.
Ölüm yokluk değildir, ölüm tenden kurtuluş,
Bir rahmet deryasında hakikatte varoluş.
Künfeyekun sırrının idrakine erdim ben,
Bu sırrın şifresini denizlerde gördüm ben.
Üstadım ne güzel ifadeler bunlar..tak diye taşlar gediğine oturuyor mısralarında..