Aşk Olsun ki YıllaraDönüp baktım yıllara El salladım şöyle bir… Dalmadan fasıllara, Baktım ki geçmiş devir…. Yıllar da el salladı, Göz kırptılar gülerek, Ve aniden solladı Hiçbir şey vermeyerek….. Yıllar böyle birikti, Tane tane sayarken… Çoğu sisli-,silikti, Ben çoğuna dün derken… Aşk olsun ki yıllara Geldi, geçti, yittiler… Zarardır akıllara, Böyle çabuk gittiler… Gürsoy Solmaz |
Beğendiğim ve boş olmadığını düşündüğüm bir sözü paylaşmak isterim izininizle.. 'Dün dünde kaldı, yarın meçhul ömür dediğin ise bir gün, oda bugün'.
İlk kez tanışıyorum kaleminizle.. Ve.. darılıp/kırılmayacağını ümit ederek paylaşmak isterim duygu/düşüncelerimi...
'Şiir'de eksik yarım kalmış birşeyler var sanki. O izlenimi veriyor. Cümleler bitmiş ama içine çekmiyor ruhu satırlar. İlk hissettirdiği duygu bu.
Sözler günlük dilden biraz daha uzaklaşarak kullanılsa; cümleler bu kadar kısa kesilmemiş olsa; hayat ve hayatın getirdikleri/götürdükleri kullanılan sözcüklerle biraz derinleştirilmiş olsa, daha mı çok vurgu olurdu? Ne dersiniz?
Örnek:
Dönüp baktım yıllara
El salladım şöyle bir…
Dalmadan fasıllara,
Baktım ki geçmiş devir....
'El salladım şöyle bir' denilmiş. Sıradan bir olay anlatır havası var. Önemsiz. Vurgu yok. Önem verilmemiş demek geçen onca yıla.. Geçmiş gitmiş. Etkilememiş demek geçen zaman, şöyle bir el sallanmış işte!
Ayrıca; Kıt'a sonunda dört nokta kullanılmış. Türkçe imla kurallarında; yanyana iki nokta olmamasına rağmen çok kullanılır oldu. Ben de kullanıyorum. Lakin doğrusu üç nokta kullanmak. Peki dört nokta ne/niye?
Yıllar da el salladı,
Göz kırptılar gülerek,
Ve aniden solladı
Hiçbir şey vermeyerek…..
Solladı: Söz; vurguyu düşürdüğü gibi lütfen darılmayın gayri ciddi bir hava yaratmış dizede. Oysa yılların nasıl da geçtiğinden, geride yaşanmış/yaşanmamışlıktan, izlerinden bahsediliyor. Hayatın beklentilere cevap vermediğinden, beklentilerin olmayıp, onca hayal/umut/düş edilenlerin eksikliği bahis konusu.
Ve hepsi göz kırpıp gülerek, sollayarak gidiveriyor!
Şairin yüreğinde geçen zamanın bıraktıklarını, izleri göremiyoruz bu ifadeyle. Gene vurgu yok, vurgulanmamış. O hissi yakalayamıyor insan. Yakalatmıyor kullanılan söz.
Son satırda: Nokta sayısı bir adet daha artıyor oluyor beş.
Yıllar böyle birikti,
Tane tane sayarken…
Çoğu sisli-,silikti,
Ben çoğuna dün derken… / Biriken yıllar birer birer sayılır. Tane tane saymak yıl/sene için doğru bir kavram değil. Birikti yıllar bir bir sayarken ya da böyle birikti yıllar tek tek sayarken demek daha hoş, hoş olduğu kadar doğru bir sayma/ifade şekli..
Çoğu sisli-,silikti, / Sanırım dikkatten kaçtığından konulmuş tire yahut virgül? Zira bilirsiniz ki ikisi birarada kullanılmaz.
Şiir bir bütün olarak ele alındığında; üzerinde çok düşünülüp/özen göstermeden, emek verilmeden yazılmış ve sıradan ifadelerle çabucak kaleme alınmış hissini yaratıyor okuyucuda.
Amacım asla incitmek yahut çok bilmişlik yapmak değildir Sn.Şair. Lütfen sakın ola öyle algılamayın. Bu hakkım ve haddim değildir zaten.
Sadece; 'Şiir'inizi okuduğumda; bir okuyucu olarak 'Şiir'in ruhumda/beynimde hissettirdikleridir. Ortada var olan bir eser varsa, sadece güzeldi demekle geçilmeden; iyi/güzel/doğruya gidilebilmesi adına; eleştiriye de açık olunması gerektiği inancıyla düşündüklerimi paylaşmaktır.
Saygımla...
sera. tarafından 12/3/2010 2:13:14 AM zamanında düzenlenmiştir.