BİR AŞKIN ESERİ
Dün onu gördüm bir arka sokakta,
Perişan bir haldeydi dökülüyordu ayakta. Yaklaştım yanına yüzüne baktım, Tanımadı veya tanımamazlıktan geldi. Saçı sakalı karışmıştı üstü başı kirlenmişti Belliki çoktan bir berbere ugramamıştı. Nasılsın diye sordum başını kaldırdı usulca, İki yana salladı ses vermedi. Şöyle bir geriye gittim eskilere, Nerde onu tanıdıgım günler nerde o güzel insan. Aşıktı mahallede bir kıza seviyordu, Çogu kez birlikte görüyordum bir arabada. Mutluluk nasılda yakışıyoru Ali Murat a Selam veriyordu her kese sag sola. Sonra duydum ayrılmışlar sessizce, Her kes kendi yoluna demişler gizlice. Ben gibi çok insanda üzülmüştü bu ayrılıga, Ve bir son başlamıştı Ali Murat için yanlızlıga. Her gün geri gitmişti genç adam, Her gün içki kumar yıkıyordu yavaş yavaş. Satmıştı evi arabayı bu sevda ugruna, Kız atmıştı kendini bir zenginin kollarına. Sonra kayıp oldu genç adam birden, Gören yoktu çıkmıyordu bir yerden. Yıkmıştı genç bedeni içki ve kumar, Anlamadı bence bu nasıl bir zarar. Balici oldu dediler inanmadım, Parsızlık bitirmiş sanki ateşte yandım. Ben gördügümde vardı elinde bir şey, Bir duvar dibinde şimdi bıraktıklarını say. Yazık etti bu sevda genç adamı harcadı, Ben gördügümde kupkuru bir candı. Bir simidin yarısı elinde kurumuş kalmış, Bıraktım onu orda belliki hülyaya dalmış. Sevenlere bir nasıhat vereyim burdan, Tutunun hayata en kısa yoldan. Uzak durun içki ile kumardan, Olursunuz sonra o güzelim yardan. Geride bırakmayın Ali Murat gibi bir eser, Bu rüzgar geri döner sanada bir gün eser. Unutmayın aşklarda ben yok biz varız, Sevelimki yarını belki birlikte yaşarız. Şair Cengiz Yılmaz |