ÇOCUKLUĞUM(DUN)...
çocukluğumdun, gençliğim oldun sonra
çocukluğumdun, elinden tutup sokaklarda oynadığım oyuncak hiç kaybolmayan, kırılmayan, bozulmayan, eskimeyen çocukluğumdun sen, hiç büyümeyen oysa, evlisin bugün, üstelik çocuk sahibisin... çocukluğumdun sen benim sen hiç bilmesen de istanbul hiç benzemiyordu o zamanlar ne sana ne de bana ne ağlayan bir kız, ne aldatan bir adamdı o zamanlar istanbul ne bize benzeyen sevdası vardı, ne bizden farklı yarını çocukluğumdun sen benim, deniz gibi hep yarın, çocukluğumdun sen benim devrim gibi gerçek, 68 gibi kahraman, mayıs 72 gibi ise unutulmaz çocukluğumdun... sen benim... sanırım, o mevsimde daha güzeldin gençliğim oldun; çocukluğuma birkez danışmadan gençliğim oldun yaşamadan, çünkü ayaküstü uğrayan bütün kızlar acılı, zaman bile konuşmuyor hayatla tarih, hepimizin bakışında henüz yorumlanmamış rüya çocukluğumdun, gençliğim oldun sonra... sen benim gençliğim oldun ama ben genç olmadım hiç sen benim gençliğim oldun ama ben gençliğimi yaşamadım hiç sen benim gençliğim oldun ama ben bir gençle konuşmadım hiç anlatabildim mi... gençliğim oldun ama sen benim yarın bakışlı çocuklar değil, can veren toprak değil, ses veren mayıs değil, hayat gibi nefes değil ama, gençliğim oldun sen benim... oysa çocukluğumda deniz gibi hep yarındın, devrim gibi gerçek, 68 gibi kahraman mayıs gibi ise unutulmazdın çocukluğumdun çünkü o zaman çocukluğumdun... gençliğim oldun, yirmi dokuz kasımda... |
Bir yanda hesap sormalar, bir yanda hüzün... İdealize bir aşk tanımı gibi... Tutabileceğini sanmak, değiştirebileceğinmi sanmak, sanmanın ötesinde inanmak ve inanmanın ardındaki olumsuzluğun uğrattığı düş kırıklıklarını çok güzel ifade etmiş.
"Hemen şimdi devrim diyesi geliyor insanın", Her ne olursa olsun, o nefeslendiği günlere geri gelmek istiyor şair... Hakikat gizlidir satırların arasında nadan'lan anlamayacağı hakikate dönmek istemiş şair... Bir hayaline, bir umuduna, bir düşüne...
Şimdi nefes almanın sadece yaşamak sayıldığı, ama kendisinin ve sevdiğinin yada sevdiklerinin nefeslendiği Devrim günlerine dönmek istiyor şair. İçinde bulunduğu sürgünden kurtulup( Çünkü bugü n ıstanbulda yaşamak sürgünden farksızdır) eski İstanbulu özlüyor şair. Ona İstanbulu devrimci günlerini anlatan imgelerini istiyor.
Hatta takdir etmek gerekir şairi İdeallerinin peşinden koşmayı göze aldığı için... Dünyanın duruşuna karşı başaşağı bir duru sergilediği için...Bence gözyaşları bile dökebilmeliydi şair, kavgasına, yitirdiklerine, yitip giden değerlere, yitip giden değersizliklere, yitip giden apolitiklere... Onurun gözyaşını dökmeli belkide şair, Sevmenin, aşkın gözyaşını...
Çünkü biz aşkı hep bir gün gidecek gibi yaşadık...
Emeğinize sağlık. Yeni kelimelerde buluşmak dileğiyle...
_Chieftain_ tarafından 11/30/2010 9:22:05 PM zamanında düzenlenmiştir.