* Ne Kıskançsın be Kaptan *
Kaç yolcumuz var dersin, kaptan
söyle, hangi kente yol alacağız sana söz İstanbul’a vardığımız da, ilk işimiz liman meyhanelerinde demir atmak olacak hey garson! diyeceğim doldur kadehleri, çal bir şarkı bu şehrin balıkçılarını da çağır masamıza sarhoşlarla kolkola gezelim sabahlara kadar. Ne kıskançsın be kaptan, bak, çoğalıyor Boğaz’ da ki sis bu saatten sonra hangi esmer hangi sarışın uğrar buraya hangi yağmur hangi rüzgâr okşar saçlarımızı hadi gel kaptan, bu kentin meyhane anılarını sana bırakıyorum, ve ben ayrılıyorum sen keyfine bak, sakın gelme arkamdan. İçimde, bir ses diyor ki saçlarında kurdelesi üsküdar’lı bir kız, kuzguncuk vapur iskelesinde bir telaş içinde ellerini tutar gibi yüzüme sürüyorum hüzünleniyor yüreğim, öptükçe (hep böyle başlar ya, devlerin aşkı) Marilyn Monroe, Zeus’un tapınağında yalvarışların zamanı geçti, bulutlar indi çoktan... her sürgün yeni bir ayrılık yeni bir başlangıç geçmişten utanarak geleceğe bakan bir çocuğum ya siz? ey sırasını unutup, gelen gün batımları. Nuri Dağdelen Özdere-İzmir 28.11 2010 Sevgili dostlar, bu şiirimi Hakkın rahmetine kavuşan, Trt Fm’in değerli spikeri Derya Kaya tarafından seslendirilmiştir. ,Mekan cennet olsun. Seni hiç unutmayacağız. |
çok güzeldi
yüreğinize kaleminize sağlık