Gitmesen
Gitmesen
kuşlar çizgi çizerdi alaca karanlığa ölüm gibiydi gitmelerin yaşıyorsam o an bil ki yanımdaydın ha bir gün ölecektim ha bir gün gidecektin gittiğin gündü ölüm gitmesen yalnızlık bir akşam gazetesi gibi koşarak geçecekti konak meydanından yazıyo yazıyo diye bağırıp yanımdan tınmayacaktım yüzümde sür manşet bir haber gibi taşıyacaktım sevdanı gitmesen hiç gitmesen hiç ölmeyeceğim diyecektim sana gitmesen yokluğun zindan karanlığına bürümese bakışlarımı sensiz bir kente bırakmasan beni sensiz bir kentte bir gün gün değil sürgün diyecektim sana kuşlar çizgi çizerdi alacakaranlığa gözlerim gözlerini arardı gözlerin bir denizdi dalıp dolaşacağım sensiz bir denizde dalıp dolaşmak gizli bir vurgun diyecektim sana gitmesen hiç gitmesen hiç ölmeyeceğim diyecektim sana ayaklarımda zincir yarası gibi durmasa kararsızlığım sensiz bir sokağa bırakmasan beni sensiz sokaktaki her adım ölüme bir adım diyecektim sana kuşlar çizgi çizerdi alaca karanlığa rüzgar gitse yağmur gitse umurumda değil sen gitmesen sokak lambaları sönse karanlığında sevsem seni bu kentin karanlığa bırakıp gitme beni karanlıkta sensiz olmak ölüp kaybolmak diyecektim sana kuşlar çizgi çizerdi alaca karanlığa ben diyemezdim gitme sen sen giderdin cimri bulutların ağladığı bir gece izmir’in kuru ayazında yitirdim seni soğuktan donup tünediği direğin dibine düşmüş bir serçe gibi kalınca şehrin ortasında kuşlar adımı yazdı alaca karanlığa rüzgar usul usul süpürüyordu kenti içimden bir sen kalıyordun geriye hiç gitme sen... Berlin-2001 Nejat Altıok |
Yazıtınızda mısraların vazgeçilmezliğe ağıtı dinleyen sözcüklerin,harflerin her vuruş tınısında vefalı yari vurgulamanız harikaydı tebrik ederim.sevgiyle kalın hoş kalın kalemkar.