darağacında yosun tutmuş umutlar
öylesine daralmış ki
boş ellerinde yağmur yüklü bir bulut sırtında bir nemrut sanıyor ki küçük tepelerin ardı yemyeşil vadi... sular çağlamakta şırıl şırıl ve dillerde perde perde artan ve azalan şifresi unutulmuş bir kağıt. gün olur bozkırda koşar güneş.. gün olur yüreğe değer yağmur... gün olur saçakaltlarında bitimsiz bir şarkı olur yarısı göğermiş yarısı kırgın bakışlarda umut. bilse nerede olduğunu kendinden önce ulaşsa bir sözüne parmak uçları kanasa düşüncelerinin yangınından belki arta kalan sonsuzca saracak yitip gideni... dikenler düştü güllerden karanlık bahçelerde artık güller lal haydi yarın sabah erken kalk gökyüzünü avuçla sabahın ilk ışıklarıyla serp sahipsiz bahçelerde açan mor menekşelere.. göreceksin aldan mora çiçeğe duracak kırgın sarı yaprakların sahibi olmayan ağaç... ellerinle yüzünü arala bir bardak demli çayın ilk yudumunda iç yitirdiklerini... yarım sahte renksiz gülüşler doldururken eteklerini koş hadi koş darağacında yosun tutmuş umutlarına... 25/11/2010 ödemiş |
sahte
renksiz gülüşler
doldururken eteklerini
koş
hadi koş
darağacında
yosun tutmuş
umutlarına...
Harika dizeler..Tebriklerim çokça..
Saygılar selamlar..