şimdi bu şehre düşen ölmektir
çocuksu bakar gözleri kaldırımların
ıslanır kirpiklerim kuş yuvalarında gidişin yalnız beni mi harap etti sanırsın gönlümde solan sen gözlü çiçektir şimdi bu şehir bir yaralı yürektir yalnızlığım yalnızlıkları çağırır imdada yalnız yapayalnızlıklar ses seda verir camlara hayalin çarpar kırılan kol ve bilektir şimdi bu şehir üstüme yıkılan koca direktir vedasızdı bakışın… nasıl yıkıldı gök yüzü güvercinler can havliyle uçuştular deniz korktu,vapurlar ürktü çil çil dağıldı hayallerim sokak aralarına hasret kalbimde öbek öbektir şimdi bu şehir ben olmasam da seni bekleyecektir ben susarım ,gülüşleri susar baharın günü doğar gayrı sert rüzgarların direnemem yok ki alnıma değen dudakların ayaklarıma artık meçhuller gerektir şimdi bu şehir… şimdi bu şehre düşen ölmektir |