Lâl Konuşmalar
Sözlerle çok şey anlatılır.
Ya sustuklarımızla... Bir ses yankı yapar; Ya surat asılır, Ya gülümser, Susar. Sustukça, İçinden gümbür gümbür Bağıran biri var. Biz, susan tayfalar mıyız? Yüzsüz, kimliksiz sayfalara Yazan bizler Nelere sustuk Susturulduk. Yok yok Nedir bizi susatan gerçek? Yoksa, bencil, kibirli Yalnızlığımız mı kör kuyulara atan? Yusuf değiliz ki, Bir saray beklemiyor Bizi. Ne bileyim belki de Susuzluğumuz sevgiye, ilgiye Sevgiyle bakan gözlere. Tamam anladım, dostum: Bunca kibirden duvarlar örerken Kalbimize, Bencilliğimizle Her sesi, Sandık ki bize karşı. Neden hiç çıkmadık Küçük hücremizden. Bu havuzu Okyanus mu sandık. Dünya o kadar, İnsan alemini barındırırken. Haydi bir ufuk çiz kendine Yaklaş yaklaş Bu çizgi değil Gördüğün en son çizgi Gün batmadan ulaşmak zor. Lakin hep ilerde olacak Senin en sevdiğin. Ufuk çizgin sen yaklaştıkça Senden her zaman Uzaklaşacak. (Kasım 2010 İstanbul) |