)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(-19-)(-)(-)(
………………………………………………………………………………………………………………………………….
BU GÜN BEN BİR GÜZEL GÖRDÜM Bugün ben bir güzel gördüm Bakar cennet sarayından Kamaştı gözümün nuru Onun hüsnü cemalinden Salındı bahçeye girdi Çiçekler selama durdu Mor menekşe boyun burdu Gül kızardı hicabından Bahçenin kapısın açtım Sanırsın cennete düştüm Yar ile tenha konuştum Bir gül aldım yanağından Bahçenin kapısı güldür Yanında öten bülbüldür Sefil Emrah sana kuldur Bağışla geç günahından ……………………… Ercişli Emrah(Sefil Emrah) …………………….. ERCİŞLİ EMRAH(Sefil Emrah) Hayatı ’bir masalın sisli, görüntüleri arasında gömülü kalan Ercişli Emrah, Erzurumlu Emrah’la karıştırılmıştır. XVII. Yüzyılın ilk yarısında yaşadığı sanılan Ercişli Emrah, Erciş kafesine bağlı bir Karakoyunlu köyü olan Egans’ta doğmuştur. Erciş kalesinin başbuğu Miroğlu’nun sazcısı Aşık Ahmet’in oğludur. Genç yaşta Miroğlu’nun kızı Selvihana aşık olarak sevgilisinin ardından İran ve Azerbaycan’ın batı kesimlerini gezmiş, gördüklerini duru bir Türkçe ile anlatmıştır. Emrah ile Selvihan hikayeleri Doğu ve Güney Anadolu’da birbirinden farklı beş ağızda söylenmektedir. Bu ağızları karşılaştıran Ali Saraçoğlu aşağıdaki belirlemeleri yapmaktadır: Emrah ile Selvihan hikayesinin Erzurum ağzı yedi, Erciş ağzı Emrah ile Selvihan hikayesi ise başlıca on parçaya bölünebilir. Aşk, her iki ağızda da bir nevruz sabahı başlar. Emrah, Çelebibağı (Ercişin 5 kilometre batısında, Van gölü sahiline kurulmuş tarihi bir köy) yöresinde Şeker bulağının üstünde, uyurken pir elinden pir dolusu bade içerek Selvihana aşık olur. Erzurum anlatışında sevenler Emrah, Şah Abbas, Tiflis hakimi Kuğu Han’ın oğlu Mirze Ali, Sevilen: Selvi, Aldatıcı Kuğuhan ve Selvi’nin kardeşleri, Yardımcı: Yağıp Han, Selvi’nin tayası Nazlı, Emrah’ın babası Aşık Ahmet’tir. Erciş anlatışında Selvi’nin kardeşleri yoktur. Gaziantep anlatışında (Ali Rıza Yalgın derlemesi) Aşık Ahmet Erciş’e hariçten gelir. Selvi İran padişahının kızıdır. Emrah, Erciş’te bade içerek İran’a Selvi’yi aramaya gider. Hikayenin kahramanları Emrah, Selvi, Aşık Ahmet, Serverşah, Acemşah, Haramiler başı Ahmet Turan’dır. Erciş anlatışı ile Gaziantep anlatışının birlik motifi, Emrah’ın esirliğidir. Gaziantep anlatışında Emrah Haramiler başı Ahmet Turan’ın, Erciş anlatışında ise Ağrı dağında bir mağarada Kurtlarının başının elinde uzun zaman esir olarak kalır. Erciş anlatışında "Selvi" adı "Selbihan" olarak geçer. Erciş ve Erzurum anlatışlarının birleşik motifi önceleri Selbihan-Selvihan’ın aşık olan Şah Abbas’ın, sonradan Emrah’ın ve sevgilisinin koruyucu ve kurtarıcıları oluşudur. Yedi, parçaya bölünebilen Erzurum anlatışının ikince ve üçüncü kısımlarında Emrah üç defa hasım aşıklarla meydanlaşır. 1- Erciş’te Miroğlu’nun sarayında babası Aşık Ahmet’le 2- Horasan’da Hasan Han’ın divanında Lezgi Ahmet’le 3-İsfahan’da Şah Abbas’ın huzurunda Aşık Abbas’la. Emrah, bu üç meydanlaşmada da hasımlarını mat ederek sazlarını almaktadır. Ali Rıza Yalgın derlemesinde Emrah, Koca Aşık ve Servarşah ile meydanlaşmakta, her ikisini de mat etmektedir. Bu iki hikayede ve şiirlerinde Divan tesiri yok denecek kadar azdır. Emrah ile Selbihan hikayesinin Erciş ağzı: 1- Emrah’ın çocukluğu, 2-Babası ile Miroğlu’nun divanında meydanlaşması, 3- Şah Abbas’ın veziri Şah Budak’ın Van kalesini muhasarası, 4- Şah Budak’ın adamlarının Erciş’te, Hayvan bahçesinde Selbihan’ı kaçırarak İran’a götürmeleri, 5- Emrah’ın Selbihan’ı aramaya çıkması ve Şah Abbas’ın yanında bulması, 6- Emrah’ın Şah Abbas’ın aşıkları ile meydanlaşması, 7- Erciş’e dönüş, 8- Kuğuhan’ın oğlunun Selbihan’ı kaçırması, 9. Emrah, Kuğuhan’ın yüzünde ve işkencede, 10- Yağıp Han’ın yardımı ile Emrah’ın zindandan kurtuluşu, ikinci dönüş ve son parçalarına bölünmüştür. Her üç anlatışta da adlarının değişik olmasına karşılık bazı kahramanlar aynı hareketlerde bulunmakta, aynı olaylara sebep olmaktadırlar. Bunlardan başka adları ve sebep oldukları olaylar aynı olan kişiler üç hikayede de esas kahramanlardır. Hikayede sözü edilen Van kuşatması 1605’te başlamış ve Kuyucu Murat Paşa’nın sadrazam olduğu 1610 tarihine kadar sürmüştür; Ercişli Emrah’ın o yıllarda aşka tutulduğu ve aşağı-yukarı 18-20 yaşlarında olduğu düşünülürse, doğum tarihinin 1585 olduğu söylenebilir. ......................................................................................................... )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(-19-)(-)(-)( Öyle bir güzel gördüm ki Dudağından bal akıyor Has bahçede sanki bir gül Kokladığım gül yakıyor Eğildi de bir gül aldı Onunla sohbete daldı Bülbül bile susup kaldı Sanki “o” bülbül şakıyor Tüm çiçekler gizlenirken Menekşeler sızlanırken Bir taraftan nazlanırken Sol yanına gül takıyor Diken batmıştı acıyla Yandım dedi tüm gücüyle İnceleyip göz ucuyla Hele gör nasıl bakıyor Yaşı ermiş kemaline Söz söylenmez ameline Bakıp bakıp cemaline Gören aşık iç çekiyor Gülüşünün ertesinde Dertli sazın perdesinde Lalezarın ortasında Oturmuş gazel okuyor Asıl olan mutlu olmak Sevdiğinle birlik gülmek Lüzumsuz’um ilmek ilmek Yüreğe sevda dokuyor Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Yüreğine emeğine sağlık.
Selam ve saygılar