BU BENİM PEYMÂNIM
Surete bakıp saçı Leylâ’yım sanma
Keremkârım mürüvvet unvanım vardır Dilde aciz sevdada gedâyım sanma Mülk_i dilde sultanım divanım vardır Ne dün ne de bugünün davasındayım Sıfatın değil zatın arkasındayım Ömrü tende geçirmem can sevdasındayım Düşe düş olmam diye fermanım vardır Can lezzeti bilmeyen canan ne bilsin Gönlüne taht kurmayan sultan ne bilsin Sahraya düşen damla umman ne bilsin Aşk bezminde şöhretim hem şanım vardır Dostun kadrini elbet ben de bilirim Cismime can canıma canan görürüm Kötünün potasında sanma eririm İmân gibi yüce bir kalkanım vardır Arifsen sohbetinde dil dümdüz olsun Cevahirsen madenin sâfi öz olsun Sanma aşkta gerekli kaşla göz olsun Kâr_ı aşkı bana sor kervanım vardır Özümü Mecnun ettim buldum Mevlâ’yı Aramadım el gibi çölde Leylâ’yı Çeksem de gam değil derdi cefayı Tabibim hem dermanım lokmanım vardır Aşkı olmayan çekmez aşktan zahmeti İkram etsen de bilmez aşkı lezzeti Zatı Hak takdir eder âdem sureti Rüsvây_i aşka düşmem peymânım vardır Bilesin şevkle vurdum aşka nişanı Çektirmedim bir kula ahü_figanı Cevher gibi taşıdım bedende canı Kibirden arınmış hem vicdanım vardır Bunca sözün meali kendin bilmektir Yeri gelince kişi haddin bilmektir Sanma Özay’ ın derdi kulu yermektir Nefse saz olanlara isyanım vardır Yurdagül Özay |