Duygulandı Hacım Ondan Ağlıyor.Bayram bitti, Hac bitti, Yine hasrette gönül Ağlamaktan yaş bitti, Yine özlemde gönül, Her yıl bu mevsim gelince özlerim Kâbe’yi, Merve’yi Zemzem’i, Arafat’ı, Medine’yi münevver’de peygamberi, Kendimi Hac belgeselleriyle avuttum günlerdir, Hac ilahileri ayrı bir sevda ekledi yüreğime, Dua ederken ağlayan hacının gözyaşlarını gören, dokuz yaşındaki kızım sordu bana, _Baba hacılar neden ağlıyorlar…. _Allah’ı ve peygamberi çok seviyorlar kızım ondan ağlıyorlar. Çok şeyler ağlatıyor bizi çok,, Bazen hüzündür ağlatan, Bazen sevinçten ağlarız, Bazen dertlerdir dağlatan, Bazen gülerken ağlarız. Bazen bir şehidin ağıtıdır yüreklerimizi parçalayan, Bazen Müslüman kardeşimizin derdidir dertlendiğimiz. Dünyanın neresinde olursa olsun bir çocuk ağlayınca dayanamaz yüreğimiz, Biz Müslüman Türk’üz, Ağlarız ama asla bükülmez bileğimiz, Mazlumun yanındayız, Zalimin hasmıyız biz, Tüm insanları yaratandan ötürü severiz, *********************************************** Hacılar neden ağlıyor? Âdemle Havanın, aslı uğruna, İbrahim halilin, nesli uğruna, Muhammed nebinin, aşkı uğruna, Duygulandı Hacım, ondan ağlıyor. Cennetten kovulan, Âdemle Havva, Arafat yerinde, buluştu yarla, Kâbe mekân oldu, hep gülizarla, Duygulandı Hacım, ondan ağlıyor. Nur dağına çıktım, hayran eyledim, Oku emri ile, seyran eyledim, İhramı giyipte, püryan eyledim, Duygulandı Hacım, ondan ağlıyor. Mina vadisinde, atılan taşlar, İçimizde şeytan, akıyor yaşlar, Hacımın dilleri, lebbeyke başlar Duygulandı Hacım, ondan ağlıyor. Safa ile Merve, Hacer misali, Zemzem kuyusu da, suyun timsali, Tavafta döndüler, pervaneleri, Duygulandı Hacım, ondan ağlıyor. Ne güzeldir, Arafat’a çıkması, O yollar da, oluk oluk akması, Arafatla, Müzdelife vakfesi, Duygulandı Hacım, ondan ağlıyor. Bediri, Uhudu, gördün mü? Ey yar, Gezdin mi hasretle? hep diyar diyar, Medine sevdası, gönlümüzde har, Duygulandı Hacım, ondan ağlıyor. Medine münevver, Resülüllah var, Resulün sevgisi, gönlümüz de yar, Ayrılık çok acı, içimizde har, Duygulandı Hacım, ondan ağlıyor. Sevr dağlarının, yolları uzun, Örümcek ağıyla, güvercin kuzun, Yılanın sedası, ayrı bir hüzün, Duygulandı Hacım, ondan ağlıyor. Ne olur Allah’ım, nasip et bize, Başka kimsemiz yok, duamız size, Biraz daha yaş ver, ağlayan göze, Duygulandı Hacım, ondan ağlıyor. ***************************************** Medine yolları hasret, Sabret gönlüm sende sabret, Bu sevda bitecek elbet, Resulünün huzurunda. Mekke mükerreme yolu, Her yanı rahmetle dolu, Sahabedir sağı solu, Resulünün huzurunda |
(İntizar:İlenme, beddua, inkisar.)
Oku emri ile, püryan eyledim,(Mana alakasız.)
İhramı giyipte, üryan eyledim,( Üryan çıplak .çırılçıplak demek) Kadınlar kendi elbisesi ile..erkekler izar ve Rida ile ihrama girerler...Burada mana zıtlığı göze batıyor..
Müzdelifede de, atılan taşlar,( Taş müzdelifede atılmaz...Minada atılır...)
Tavafta döndüler, dünya risali,( dünya risali kelimesini biri bana izah etsin..)
Hacerül evsettir, cennetten akla,( Hacer-ül Esved olmalı...Cennetten akla,kelimesi izaha muhtaç...)
Ayrılık çok acı, bize intizar,(intizar kelimesi yukardaki kadar olmasa da burada gereksiz ve manasız...)
Hıra dağlarının, yolları uzun,
Örümcek ağıyla, güvercin kuzun,( Hıra dağı ile örümceğin hiç mi hiç alakası yok...Hıra yerine SEVR kullanılmalı...
Serbest şiir insanı Hece kadar zorlamaz...Hece yazılırken de sırf kafiye uysunda ne olursa olsun anlayışından daha çok mana bütünlüğü çok önemlidir...
aksi halde şiir ölü doğmuş çocuk gibi olur...Çocuk doğmuştur ama maalesef ölüdür...bu şiir gibi...