farkımız
FARKIMIZ
Aynı yerde aynı cins bitkilerdendik seninle Daha minicikken,dallarımız yokken bakardık birbirimize Güneşin doğduğu yöne Yedi kuşaktır buralardaydık, Ne birbirimizden üstünlüğümüz vardı ne de bunun farkındaydık Ta ki sam yeli esene dek birbirimizi görerek,bazen de fark etmeyerek yaşardık Sam yeli estiğinde sen kuytuda kalmıştın ve Benim savruluşuma tanık olmuştun. Bense,bir şey yapamıyor,rüzgarın beni önüne kattığı yere gidiyordum. Karanlık gecenin yarısında,ıssız,taşlı tepede O beni terk ettiğinde Açıkçası,ne eski mekanım,ne suyum ne toprağım hiç aklıma gelmedi. Ben sadece yok olmak istemiyordum. Bunun içinde bulunduğum yere kök saldım. Daha da aşağılara yerin dibine geçtim suyu istediğimde Buralarda böyle Dereden şırıl şırıl akan sudan beslenmek nerde Yerin dibine geçmek nerde Allı güllü çiçeklerimiz olurdu belki de o yerlerde, Burada çiçek açmak nerde… Renk değiştirmek gerek artık tam sırasıdır Yoksa rengim için belki de biri kopartır. Yeşil yaprakları olurdu değil mi bizim aslımızın Yok öyle bir hayalim bile Ara sıra sırf yok olmayayım diye Kendim soldurdum filizlerimi Kaktüsler bana sen de kimsin der gibi bakar Onun tabiatı bu güneş kavururcasına yakar Su var mı buralarda diye arada bir yoklansan Hemen vazgeçmek gerek bu karardan Burada su olsa diğerleri onu zaten kapar Kolay değil tabi herkesin ihtiyacı var Ben sadece yok olmak istemiyordum. Bir gül dalı isem bile bunu kimseye anlatamazdım. Hatta bilseler bu özelliğimi Kesinlikle ben zararlı çıkardım Ne ağıt yaktım beni savuran rüzgara Ne de sadıkça dost kaldım eski ovama Dedim ya filizlerimi ben soldurdum Bunu anlayamazsın buna mecburdum Yıllar sonra rüzgar belki ters eser diye Fıtratımı bozmadan yaşamaya ant içtim Toprağa sarılarak sımsıkı,rüzgarın yön değiştirmesini bekledim. Bir sevenin kendini sevdiğine saklaması gibi kendimi kendime hediye ettim . İşte bu yüzden ben Yaşamanın değerini biraz daha farklı bilirim. |