Nazlı Yaramİnsanlar, Delirmiş sanıyor beni. Söyle onlara, Nazlı yaram; Her şey, yanlışa gidiyor. Devran mı döndü, İnsanlar mı? Yağmurdan sonra, Gökkuşağı da, Çıkmıyor artık. Nedenini biliyorsun, Nazlı yaram… Değişik renkler, Güzel yüzler; Hatta yıldızlar da, Şahitti sözde, Aşkımıza... Hem sen, çok kızardın, “Ayrılık” sözüne. Söylesene, nazlı yaram… Suskunluğuma, Kimse anlam veremiyor. Gerçeği, Öğrenmek istiyorlar, Ama güvenim kalmadı, Kimselere. Gerçek de zaten, Gülmeyi bilmeyenlerin, Sinir bozucu, İğrenç kahkahası... Biliyor musun? Herkes, Seni unuttuğumu sanıyor. Bırak, öyle sansınlar. Ama sen, Sakın öyle sanma! İmkânsız bu. Ben unutsam, Sûr üflenir zaten... Kıyamet, O an kopar... Bilmiyor musun? Nazlı yaram; Âşıkların dilinde, Söz bitti. Şimdi dillerinde, Ayrılık ve terk ediş... Kuşların sesi ne güzel, Güneş de öyle... Âşıklar hâlâ, Son sözümü bekliyor. Çünkü benim, Ayrılığımın şarkısı; Namludaki, Son kurşun olacak! Bunu sen de biliyorsun, Nazlı yaram… |