Ölümle RandevuŞiirin hikayesini görmek için tıklayın HAYATIN PAMUK IPLIGINE BAGLI OLDGUNU O AN ANLIYORSUNUZ SANIYELERLE OLCULUYOR BIR FILIM SERIDI GIBI GECIYOR HAYAT BIR SANIYEDE YASANAN BIR OMURLUK BIR HAYAT OLUMLE RANDEUYA ADIM ATIYORSUNUZ KAPIDAN DONUYORSUNUZ .
--------------------------------------------------- Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak, en çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak. Tutku bitti mi, istem de biter gider, ateşli sevinçler de kederler de yeminleri yakarlar kendileriyle birlikte. Sevincin en coştuğu yerde dert en çok yerinir, bir dokunmada dert sevince döner, sevinç dertlenir. Madem bu dünya bile yok olacak bir gün sevginin bitmesine insan neden üzülsün? Sevgi mi kaderi kovalar, kader mi sevgiyi? Daha kimseler çözmedi bu bilmeceyi. ===================================== hamlet gibi hayatı sorgulamalıyız: var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu! düşüncemizin katlanması mı güzel, zalim kaderin yumruklarına, oklarına, yoksa direnip bela denizlerine karşı dur, yeter! demesi mi? ölmek, uyumak sadece! düşünün ki uyumakla yalnız bitebilir bütün acıları yüreğin, çektiği bütün kahırlar insanoğlunun. uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü! çünkü o ölüm uykularında, sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından, ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu. bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden. kim dayanabilri zamanın kırbacına? zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine, sevginin kepaze edilmesine, kanunların bu kadar yavaş yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine kötülere kul olmasına iyi insanın bir bıçak saplayıp güğsüne kurtulmak varken? kim ister bütün bunlara katlanmak ağır bir hayatın altında inleyip terlemek. ölümden sonraki bir şeyden korkmasa , o kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya ürkütmese yüreğini? bilmediğimiz belalara atılmaktansa çektiklerine razı etmese insanı? bilinç böyle korkak ediyor hepimizi: düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor yürekten gelenin doğal rengini. ve nice büyük, yiğitçe atılışlar yollarıını değiştirip bu yüzden. bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar. ama sus, bak, güzel ophelia geliyor. peri kızı, dualrında unutma beni, ve bütün günahlarımı...
Ey Hayat;
Nedir senden çektiğim Umutlarımı ve yaşama sevincimi Yok ettin Canımı yaktın Senden nefret ediyorum ölümün sıfır noktasında Hayatimın pamuk ipliğine Bağlı olduğunu o an anladım Yaşamın son dönüm noktasında Gözümün önünden geçti Bir film şeridi gibi ölüm ile yaşam savaşımın İnce çizgisinde saniyelerle geçerken Suyun dibinde nefessiz kalışım Yasamın çırpınışlarında iken ölümün soğukluğunu hissederken Nefesimde Bir rüya mi, gerçek mi Olduğunu anlamakta zorlanıyordum ne kadar soğukmuş meğer Ceset gibi soğuk bedende Ruhunu teslim etmek ölümle randevum vardı sanki suyun içinde çırpınırken güçsüz bedenin teslimiyetinde neler geldi neler geçti düşüncelerden meğer yasam nasıl da kıymetliymiş can nasıl da tatlıymış o an çırpınırken anlıyorsun Çerkez kızı 08.11.2010-2.45 |
YAZMAYACAĞIM AKLIMDAN GECENLERİ
TESELLİ EDECEK CÜMLEM DE YOK HEYBEMDE
ŞUNU BİL Kİ İÇİME SAPLANAN BİR ŞEY VAR VE BULUTLAR DOLU DOLU
KEŞKE BUNU YAŞAMASAYDIN YAZMASAYDIN BENDE OKUMASAYDIM
RENK RENK AÇELYA LAR BIRAKTIM SAYFANA