Hani yasamakHani yasamak Hani yasamak; mutluluktu, umuttu Hani yasamak; sevgiydi, askti Oysa ben her yasadigimda Aciyi, umutsuzlugu, caresizlgi Gordum... Hani yasamak hayallere kapilmakti Hani yasamak; gulmek, sevinmekti Ama ben hep huzunleri, dertleri Tattim... Yasamak bir cicegin acisini seyretmek Soguk bir havada cayini yudumlamak Yada sessizlikte kendi sessizligini Dinlemekmiydi yoksa O zaman neden hep acilar var? Umutsuzluklar dertler var? Haksizliklar, esitsizlikler var? Neden hep uzuntu keder var? Sonunda anladim ki; Mutlulugu yakalmak icin mutsuzlugu Hayallerimize kavusmak icin Onca engelleri Umut ettigimize kavusmak icin Umutsuzlugu asmak gerekiyormus Adaleti saglamak icin Adaletsizligi yikmak gerekiyormus Icindeki sevgiyi hic bitirmemekmis Aksine daha neseyle baglanmakmis hayata Daha bir umutlu daha bir azimle Kosarak dik durarak hircin yasamakmis Hani bir bugdayin Buyuyebilmesi ozgur kalabilmesi icin Aylarca karin altinda beklemesi gibi Zorluklara katlanmakmis yasamak Aslinda yasamak bir hamur gibi Hepsinin bir karisimiymis Hani suyu fazla olsa civik Az olsa kuru olmasi gibi Hayatta hepsinin bir arada Istenen miktarda karisimiymis.... |
bir de kabuğunu kırınca gerçeklerle düşler arasında bir fark olmadığınıda görüyor insan.