BİR ARALIK YAĞMUR SONRASIbir aralık şöyle dedim içimden bir ocakta Halil İbrahim sofrası dünya aylara döner isek şubatmıydı ne hakiykate doğru gönül yollarında kor alevlerin yangınların vız gelir telaşı içindeydi ömrüm hangi ayın hangi yılın hangi günün farketmediği andı ölüm önce gecenin karanlığını kaldırdım üzerimden yirmidört saat ti günüm eritiyordum her gün geceyi tan yerinde güneş yeniden batana kadar nekadar yürüyebilirdim ki / kızgın kumların üzerinde o çöl sıcağında çıplaktı / sürüngen / yalın ayak safinaz bahçeleri susamış / çatlak / toprak yara almış gönlünden bir bandıralı gemi tavşan kanına demlenmiş bir çay sabahı kainatın sessiz sedasız çığlığı kulaklarımda umursamaz bir tavırla bakıyordum / sabahın demine dem alevleri yakıyordum yüreğimde sensiz bir kurşunun gönül duvarını deler talan edilir gönüller / suskun içimden haykıramadığım zamana yeminler olsun ki namertlere kucak açmış o günler / kahrolsun geldiğim gibi gideceğim biliyorsun / çırılçıplak şakağına sıkılmış bir kurşun gibi / zaman lacivert kızıl en koyu karanlığında harmanlanan gecenin güllerin / bir bir düşürüldüğü kaldırım zemin insanım diyerek yaşar / bumuydu ebedi yemin Siyah gülüde severiz biz / yeter ki gül olsun!!!! haydi gönlüm toparlan / vakit geldi artık / biliyorsun! yolcu yolunda gerek. |
dua selam ile....