İzDokunduğum, Dokunduğun yerde; Bakışların, Dudağın değdiği ten, Sesinde çınlayan kulağın İz/in, İz/im, İz/imiz. Sahilinde kumsalın -Deryaların yuttuğu-, İzleyende; Bende ki Çıplak ayağının, parmak ucunda. Kızgın çölünde Sürüngen iziyim, Dağ başlarındaki şu kulübe, İki başın süslediği yastığa dökülen şebnemde İz. Kara bulutlarda -Hani o gün-, Dökülen dolu tanelerinde; Sunduğum Yonca gülünde iz. Vedaca salladığım elde, Özleme dönüşen bakışında, Gelişinde, Gidişinde, Sen, Ben Ve İz. 07.Kasım.2010 20.50 |