RUMEYSARumeysa doğmamış bir bebek Annesi bir gece bir yeşil camide rastladı ona Peygamber ardında ayak sesi duyulan Rumeysa… Öyle olsun “Rumeysa olsun” diledi annen. Afrika yanığı yüzünde Bilal ışığı. “Anne, Allah’ a inanıyordu ama Müslüman değildi”diyorsun. Secdeye duruyor minik esmer alın; Başında minnacık bir örtü. Annen olduğum mu Bir Rumeysa olduğun mu Güneşi kucaklatan yüreğime? Bir Kabe taşı olası yüreğim Bir hırkaya sarınıp ordan oraya... Rumeysa! Bir hayâlden öteye gidemeyen kızım, Yaralarımda emzirdiğim bebeğim! Günahlarımı geçitlerine kapı yaptığım... Rumeysa bilse babasını -Bilmemeli- Bugün yoksa küçük ellerin elimde, Sen, beni gözlerinle, bakıp bakıp Bir muştuya salmıyorsan Yâkub’ a dönüyorsam gecelerde Şu mengene atkılı yüreğimdir suçlusu! İnandım diye sözlere… -Sözler ki esiri bol- Ne yazık sevmek her zaman sevgi getirmiyor. Rumeysa...Sevgili Rumeysa! Sevgisi ukbada kalan Rumeysa! Yolumu yol bilmedin iyi ki de. Bu kervan Mekke’ ye gitmiyor- neden- Medine’ den geçmiyor. İyi ki gelmedin Rumeysa! İyi ki vermedin minik ellerini! Yorgunum yaşamaktan Ruhum yorgun Ellerini tutamam ki... 03.03.2010 |
Saklama gamzende beliren rüyayı
Ayan değil mi sana ana sıcağı
Kulağına adın okunanda
Düşe düşüp yoluna bakılanda
Bir dua gibi göğe ağasın
Bahtı beyza olup doğasın...
Şairim, hepimizin içinde büyüttüğü bir çocuk vardır. Lakin senin Rumeysa'n bambaşka. Sizde evvel ad konur, Sahib-i Esma kendini sonra yollar. Her derde şifa ola...