ÖMRÜM AVARE
İnsan severken daha da bir yalnızdır,
gelecek olan bir tutam avuntuyu bekler durur içide ki istasyonda hep yüzleştiğim tüm gerçeklere, ıssızlığımın yalnızlığımın çığlıkları şimdi _______________İçim avare... odam şimdi mahzen yeri ve sayısız pencerelerimi kapadım bir bir. bir sen pencerem açık sadece ve sen düşüyorsun güncelerime, zaman, ses ve mekân yükleyen bir senarist gibi boşlukta ki sessizliği okuyunca _______________ben avare... daima aynaya bakan olmanın verdiği tedirginlikle yüzümde gezinen sırlar! görebildiklerimi okumaya başlıyorum ve zamana büyükçe bir ayraç koyuyorum senli her şeye bakarken, kendimden kopuyorum yüzün okunmamış bir kitabe gibi yüzün tanıksız ve kimliksiz bir yeryüzü _______________yüreğim avare... içimde unutulmak üzre yazdığım tüm simalar sen oluyor ve yaşam denilen bu keşmekeşin perde arkasında raslıyorum sana, yaşam avuçlarında ufalıyor bizi acımasız içime sessizliği, sensizliği avutacak uğraşlar ediniyorum kendimce _______________ruhum avare... sabaha düşen ses uykusu gittikçe kaybolurken ve kaybediyorken griye bulanmış deniz, dışarda kara bir güneş ışınları dokunmayan tenime, geceleri balcıkla sıvanmış ay şafkı altında darma dağınık uykular, yarım rüyalar _______________kendim avare... eskimeyen tek şey insanın sevdikleri mi? derin düşüncelerde iken eskitemediğim tek şey senin yüzün olduğunu farkettim ve bu gece yüzünü avutmak istedim yar! çok iğreti yaşadık zamanın salıncağında ayık, aşikâr bir düş yokluyor beni _________________yaşantım avare... Ayser ÖZBAKIR |
kaybolurken ve kaybediyorken
griye bulanmış deniz, dışarda kara bir güneş
ışınları dokunmayan tenime,
geceleri balcıkla sıvanmış ay şafkı altında
darma dağınık uykular, yarım rüyalar
_______________kendim avare...
tebrikler efendim