Neden içim yanar, gözlerimden kan akar!Soluk soluğa kalmıştı Derdini anlatmak ne kabil, şakın birşekilde etrafında bakınıyordu Merakla bekledim, diraz olsun dinlemesi için oturacağı yeri göstermişdim Derinliğin akseden meyanından gözlerime bakınıyor ve birşeyleri yokluyordu O an için sadece sustum Başını önüne eğdi ve bir müddetliğine belliydi müsait değildi,bakındım Ne gelen vardı ve ne de merak eden yol yordamıyla arayıp soruyordu, anladım Bir kaygısı vardı, ruhu sızlatan, vicdanını dağlayan derdi gamı sırtındaydı, andım Peki, neden söylemek istemiyor Bin bir düşündenin girgabında inim inbim inliyor ve acziyeti nefesleniyor Neydi tasası, sinesini burkan hafsalası, serdetmediği hicran yudumları bekliyorum Yoksa güvenmiyor mu, emaneti teslim etmek için sırrını söyleyemiyor mu, arandım Nedir bu keşmekeşlik yarabbi Neden insanlık manasından çıktı, kime sual edeyim söyle bilmiyorum ki gayrı Çeşit çeşit fırkalar yürekleri bir bir muradından ayırdı, nefeste manayı bırakmadı Sefilleşen nesiller, kuytu köşelerde kaçamak yapmayı şimdilerde bir marifet saydı Hani aile en yüce ve kutsal bir aşktı Neden sessizlik içinde parçalandı, adliyeler boşanmak için dosyaları sıraladı Avukatlar elhak çoğaldı, lakin hak ve hukuk adına katliamlara ses çıkartılmadı Ne sır kaldı, ne mahremiyet manasıyla sırdaş oldu, hala bizim oğlan tasaya kaldı Mustafa CİLASUN |