Basit Hayat Denklemi
Ağlıyorum...
Kaçak bir mülteci gibi sızıyor bir damla yaş gözkapaklarımın sınır kapısından dışarı yakalandın yine ’bana’ eller yukarı etrafın sarıldı,bırak o gözyaşlarını sesi geliyor içimden,derinden ama tanıdık teslim olmak istiyorum içim boşalırcasına ağlayarak ama sonra alabildiğine ciddiyet,gözkapaklarıma ambargo baskı kuruyor üzerime faşist tarafıyla mantığım benim masum,asil,kimsesiz gözyaşlarım... Uyuyorum... Bilinçaltımdaki çapraz ateşin arasında kalarak görüyorum bir rüya ikimizin barışı, hayalden ibaret olsa gerek ya ! uyandığımda açmıyorum kepenklerini gözlerimin siftah yapmak istemiyorum gerçek hayata veresiye vererek içimden zorla,sıkışarak çıkan soluklarımı dönmek istiyorum rüyada sahip olduduğum şuurumdaki sana ama sonra alabildiğine gerçek hayat,katledilmiş bilinçaltım baskı kuruyor üzerime realist tarafıyla mantığım benim samimi,hayalperest,iyimser rüyalarım... Yemek yiyorum... Aşk orucunu bozan bir grevci gibi açıyorum boğazların kapısını geçmesi için yiyorum ’ondan’ pastorize edilmiş anamın yaptığını aklıma geliyor ben severdim, o sevmezdi mantıyı -yine mi sen! diyor hafızam, onla dolan kalbimin odacıklarına -gitmem bir yere kanına kırmızı rengi ben verdim sesi geliyor içimden,derinden ama tanıdık teslim olmak istiyorum tüm yaşadıklarımızı düşünerek ama sonra alabildiğine terkedilmiş anılar,düşündükçe çoğalacak olan acılar baskı kuruyor unutkan,bunak tarafıyla mantığım benim hep karşıma çıkan,yalnız,sahipsiz anılarım... "Ağla,Uyu,Ye! " Matematik problemini kolaylaştıran bir formül gibi hayatın üç kelimeye indirgenmiş halidir yaşanılan -Ağlarken sessiz olun sizi duyabilir - Uyurken sayıklamayın içi yanabilir -Yerken hatırlamayın o size ’tok’ olabilir... Samet Şahin |