12
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1222
Okunma
Ezelsiz ve ebetsiz bir tek, Rabbül âlemin
Önce,’yok’yaratılmış, olmalı? Vardan emin
Zira yokluğa çıkar, aslı her bir kalem’in
Ne eşya baki, bir bak ne gökyüzü ne zemin
Kün, emrini işitsin,yok kendi lehçesinden
Sırlar âlemi çıksın Onun penceresinden
Ve saçılsın her yere, sırlar. Sır perdesinden
Her sır bir sır beslesin, kendi öz memesinden
Düşünki, bugünler yok, yarınlar hala şokta
Yıllar yaratılmamış, her şey esirdir yokta
Gaz bulutu kâinat, dünya onda bir nokta
Çözülmek ister her sır, çözen yok, sır pek çokta
Kâinat yaratılmış, dünya nasıl? Hala sır
Sırda bu zaten inan, çözülmemiş kaç asır
Bir avuç gök taşını taşıyamazken gökler
Kafanda bir yumak et, taşımaya münhasır
Hele daha,sır âdem, âdem çözse nefsini
Belkide sır bitecek çözecek hepisini
Nasıl hiç yorulmadan alıyor nefesini
Sade bunu düşünse, kırardı kafesini
Can evin de işine, can kuşu denen şeyin
Neden cananda gizli, can’ı her bir bireyin
Duygunun kaynağı ne ya arzunun, dileğin
Pompası nerededir, çarpıp duran yüreğin
Gözün içtiği eşya bir bir gelir geçerde
Nasıl doymaz bir insan kâinatı içer de
Hangi ambara sığar, taşıyacak naçar da
Nasıl yer işgal etmez, bunca eşya içerde
Patosun da dilimin eksilmeyen söz nedir
Harcanıp da bitmeyen, yormayan bu haz nedir
Okurken anlayan kim, kabuk nedir öz nedir
Nefsinde çözemeyen, nasıl desin çöz getir
Nihayet olmasam ben olmayacak mı dünya
Neden ömrün tümünü bir kez de görür rüya
Hangi düşten uyansam düşerim bir pusuya
Hani hayat dediğim, renkli rüyaydı. Güya………..
5.0
100% (9)