Sürgün 5Sürgün şafaklarımın zümrüdü Anka kuşu Hangi dağın ardında gizleniyor hayalin Karınca sabrı ile çıkıversem yokuşu Yeter ki görünmesin gözlerime melalin Varlığınla can bulur köhne bedende huşû Sürgün şafaklarımın zümrüdü Anka kuşu Yürüdüğüm yolların soldu biçare rengi Dışında ben kayboldum içinde muhayyele Yedi diyar dolaşsam bulunmaz bunun dengi Bin parça gidiyorum adım adım meçhule Ufukta parçalandı beyaz atta üzengi Yürüdüğüm yolların soldu biçare rengi Durun geceler durun beni bana bırakın Çınarları kahretti bu kimsesiz duruşum Alnıma mühür gibi yalnızlığımı takın Çıkmaz sabahtır belki vuslatıma varışım Ne çıkar ayrılıktan uzaklarım çok yakın Durun geceler durun beni bana bırakın Gölgemle başbaşayım baş açık sine üryân Kıvrılmış sokaklarda ben beni arıyorum Her zerremden çıkarken beyan üstüne beyan Ayın perçemlerini sen diye tarıyorum Şah Maran’ım gibisin duy beni çeşm-i giryân Gölgemle başbaşayım baş açık sine üryân Buz çölünde gibiyim içte kızıl kıyamet Bir bilinmez meçhule bu gün uzarken yolum Kalmadı sensizlikten içimdeki azamet Sanki benden habersiz öksüz – virane solum Gözlerimde sadece bıraktığın emanet Buz çölünde gibiyim içte kızıl kıyamet Bağrımda kazma sesi sanki maden ocağı Binlerce amelenin elinde murç ve çekiç Her çekiç darbesinde inliyor can otağı Seni benden ayırsan geriye kalanım hiç Artık seçemez oldum yakınlar ve uzağı Bağrımda kazma sesi sanki maden ocağı Yol boyunca dağlara seriyorum menfesi Gönüllü sürgünüyüm sana doğru zamanın Aşka âşık olmanın iflahsız divanesi Elif’le nefes almış bu köhne kehkeşân’ın Hangi yamaçta gizli ab-ı hayat busesi Yol boyunca dağlara seriyorum menfesi Üstümü yorgan gibi sararken çıplak gece Sana düşer düşlerim ah yaralı manolya Sürgününden sürgüne geçiyorum böylece Makberî’ye yasaklı senden azade rüya Sar beni kollarınla masaldan çıkan ece Üstümü yorgan gibi sararken çıplak gece Makberî – Ahmet Akkoyun…….25/10/2010…….13:50……..İst |