Bir aşk mektubu-2
Bir aşk mektubu–2
1. Artık yürüyorum hep. Her yere ve hiç yemiyorum. Üzerime yükledikleri her takıyı atıyorum. Sanki okyanuslar üzerindeyim. Gittikçe hafifliyorum. 2. Neden demiyorum mesela. Biliyorum bir fısıltı ile çağırıyor son. At… Gel. Toplama sakın… Diyor. 3. Bozuk yollar düşürmüyor beni artık. Ne kadar çocuk görsem gülümsüyorum yüzlerine. Her otobüsle yarış yapıyorum nefesimin yettiği kadar. Bir an dur diyor… Duruyorum. 4. Uçmak istiyorum. Göğe mi? Hayır. Son-a. 5. Yazmak istiyorum sana. Sayfalarca. Kim bilir, belki bir daha yazamam. İnsan hafifleyince yazabilir mi? bilmem. Keşke-lerden korkmadan yazmak. Tıpkı bir sabah, eski bir trende, elinde bir kafesle gördüğüm gibi görmek… İstiyorum. 6. Kızma sakın bana. Hafif olmak sanki güzel… Sakın üzülme ama gerek yok. Çünkü hayat tamda senin baktığın gibiymiş aslında. Acımasız. 7. Zor. Yaşamak zor. Bir oyuncakçıda, onu alacak çocuğu bekleyen eski bir bebek gibi. 8. Bit(ti)-ecek. |
Yaşamak zor.
Bir oyuncakçıda,
onu alacak çocuğu bekleyen
eski bir bebek gibi.
8.
Bit(ti)-ecek.
Şair yorulmuş bir şeylerden. Bir şeyleri taşımaktan. Bir gün uyanmış ve neden demiş, neden? Kimin için ben, neden?
Her şey ölümlüdür. Yavaş yavaş öldürense ilişki, ilişkiler bitmeli... Güzeldi... Yüreğinize sağlık.