KADIN
Kadın bıkkın, kadın bezgindi. Kadınlığı bilmeden kadın, Kadınlığından utanır olmuştu. Asılmıştı yaşam boynuna zorla Kadın yaşıyor. aslında hiç yaşamamıştı. Kadın yanlız, kadın hiç kimsesizdi Tüm sevdiklerini bir bir yitirmiş Çaresizce boyun eğmişti kaderine Sessizce ömür dolduruyordu Kadın isyan etmesini bile bilmiyordu. Kadın bir gün değişti, kadın sevmişti Yakalamıştı sanki mutluluğu Sahiplenmek, tutmak istiyordu Umutla doldu yüreği, sonra buruldu. Biliyordu kadın, bu sonu olmayan bir yoldu. Kadın mutlu, çok şey de beklemiyordu Çocuk gibi Şefkat, kadın gibi sevilmek istiyordu. Öğrendikçe aşkı, daha çok seviyor Sevgisinde sınır istemiyordu. Kadın üzgün. kadın kahır doluydu Boğazı düğüm düğüm, boğuluyordu Dudaklarını bıçaklar açmıyor, Açılsalar çığlık çığlığa haykıraklar, Birdaha susturamayacaktı biliyordu. Kadın çaresiz, kadın çıkmazlardaydı Tutmalıydı sevdiğini, okşamalıydı Dokunup tenini hissetmeliydi, yapamıyordu Ellerini kenetlemiş, sessizce duruyordu Sarılıp kopamamaktan korkuyordu. Kadın hıçkırıyor, kadını kimseler duymuyordu Çok sevmişti seviyordu, seviliyordu. Yürümezdi, biliyordu Kendi sevdasına yakamazdı başka yüreği. Bu defa kadın gidiyordu, ardına bile bakmadan. Göz yaşlarını avucuna saklayıp, Yüreği alev alev gidiyordu. Kadın suskun, kadın durgundu, Kadın, vurgun yemişcesine vurgundu...
|
saygılarımla