BİRİKTİRİR PARLATIR SENİN HAYATIN*
göğsümün bayırında atlar koşturan
uzun metrajlı bir filmdir senin hayatın suyu bilir beni sever severken budaklanır yeri gelir incinir incinirken erzurum’dan oltu taşını amasya’dan elmayı çağrıştırır kendine paslı makas başkasına gül kokusu reva görür ılgaz dağı tepesinde turnalar uçuştukça seher yıldızından yığınla selâm ve tazyikli söz firari bakış bunlardan hangisini ne zaman krater göllerden göletlerden mi kum kaynarken örneğin kin biterken mi biriktirir parlatır senin hayatın bir sarraf edasıyla işler ve saçar cahil ömrüme şimşirler ayaktadır sen onlara bakar bakar yüreklenirsin uranyumun dibindeki kızgınlık umrundadır ol sebepten seslenirsin kamikaze kuşlarına gene ol sebeptendir boy ölçüşmesi ruhunun yitirilmiş hançer kınıyla kan dönerken ağrılarını külle ovarken kafanda binbir soru bunlardan başlıcası: -tanrım, iptal olur mu ölüm korkusu? dedim ya: -uzun metrajlı bir filmdir senin hayatın açlığı açığı kapatmak için üzengisi gümüş atlar koşturan göğsümün bayırında (*): Çıkın, Şubat 2001, Sayı 11 |
Şiirinizi kutlar ve tebrik ederim…
Beğendim ve çok haz aldım…
........................................ Saygı ve Selamlar….