Gönlünde ki Gurbet
Alıştım sensiz gelen her sabaha
Gecemin karanlığın da ecel gibi çöken yokluğuna Parmaklıklar, zindan, sanma ki umurum da İlle de gurbet! ille de gurbet, gider zoruma Toprak yabancı, sen yabancı, Yüreğim de oldun kanayan bir sızı Parmaklıklar, elimin kolumun sanma ki bağı Tutsaklık değil, gönlünde ki gurbet acıttı Yüreğinde mahpus yaşadım yılları Aşamadım gözlerindeki parmaklığı Dört duvardı esaretinin adı Şimdi; Bana değil; Gurbetine sor hesabı! ..... |