1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1266
Okunma
1
artık
ölümler bile yetmiyor,
ölümler bile
artık
yaşayanları birleştiremiyor.
2
onur
ve biraz da gurur
beceriksizlikle birleşirse
onlardan
acı ve keskin bir yalnızlık doğar...
katlanılır gibi değildir
yalnızlık boğar
ve ol hikaye budur ki;
böylesine bir şansızlık
oğula
bir hayli koyar...
3
Ben hayatta en çok babama üzüldüm
Onun
Bir türlü gerçekleşememiş
Hayallerine / umutlarına
Üzüldüm
Bir de çaresizliklerine
Ve yalnızlıklarına.
Bir kirpi yavrusu misali babamın acılarıyla büzüldüm
Çoğu zaman sıtma tutmuş gibi üşüdüm
Elimden gelen yetmedi
Sanki
Durmadan küçüldüm / küçüldüm
Ben hayatta en çok babama üzüldüm
4
Ben
Bu kadar üzülmezdim inanın,
Bana bu kadar
Ağır gelmezdi ölümü Babamın,
Eğer yaşamamış olsaydım
Martını ve nisanını şu baharın...
5
Sen gittin
Acılarımı içimde dönüştürdüm
Ayaktayım
Gerçi
Kah dardayım
Kah sokaktayım
Kah ağlamaklıyım
Ama
Ayaktayım
6
Ne kadar da önemliymişsin meğer,
Göçmen bir kırlangıcın sonu olur
Yuva yapacak bir yer bulamazsa eğer..
7
Bir insan ki;
Hepsi masum, hepsi doğal
Bir kaç şey ister hayattan,
Bir hayat ki;
Eşiyle dahi bir arada olma saadetini esirger o insandan.
8
Güzel şeyler istedi hayattan
Hepsi de doğal şeylerdi
Masum şeyler
Lakin mutlu olma sanatını bilmiyordu
Bir çoğumuzun da bilmediği gibi,
Güzel şeyler istedi hayattan
Lakin
Hayat da ona karşı hoyrattı en azından
Çabalamadı da değil hani
Ama mutlu olma sanatını bilmiyordu
Yakalayamadı bir türlü hayatı yakasından
Hiç olmazsa paçasından,
Şimdi bakıyoruz sadece arkasından
Bir varmış, bir hayalmiş.
9
Kanser hücreleri yayılırken
Mesane katmanlarından vücuduna
İşte böyle ayakta bir ölüm yakışırdı sana
Onurlu
Yalnız
Ve adam gibi bir adama
Kanser hücreleri yayılırken
Mesane katmanlarından vücudunun bölümlerine
Erime ve bitme meşguliyetinde
Ve belki
Gizli kalmış bir yaşamın mahremiyetinde
Ve de
Dönüşü olmayan bir gidişin hassasiyetinde
Artık şimdi
Bir kitabın önsözünde
Ve belki sonsözünde
Kimbilir bir salyangozun büzüle büzüle yürüyüşünde
Ve de zaman denilen bilinmezliğin bir yerlerinde
10
ölüm sana hiç yakışmadı
sen
ölmeyecek kadar naif bir insandın
koskoca adamdın
sürekli ve genç hayaller kurardın
bu kadar yaşam düşkünü
sen
kendin bile
niye öldüğünü anlamadın
11
her şeyiyle sen olan
tekil yalnızlığını
geçmişten bu güne dek
ısrarla sürdürdün
çoğul hüzünlerinden
kendini yarattın
artık ölsen de gam yemezsin
çünkü öldün
yürüdün
yürüdün
hep yürüdün
pervane misali dönüp durdun
salt içindeki tekil yalnızlığınla
bir bütündün
belki bu yüzden yaşlanmadan öldün
naif sefalar sürdün
naif planlar kurdun
belki bu yüzden yaşlandığını hiç belli etmedin
çoğul kaygılarından
çırpına çırpına
ancak tekil bir yalnızlık imparatorluğu kurabildin
çoğu zaman
şu koskocaman evrende
nefes alacak boşluk bulamadın
ve boğuldun
artık ölsen de gam yemezsin
çünkü öldün
12
gidişin gidiş değildi
biliyorsun
böyle olmazdı
bu şekilde gidilmezdi
her seyin bir zamanı
bir yakışanı vardı
insan
biraz olsun hissettirirdi gideceğini
beklenmedik oldu
peki şimdi ne oldu
herkes bir yerlere savruldu
topu topu kaç kişiydik şunun şurasında
yangın yeri gibi kalakaldık acıların tam ortasında