Nem
en derin kuytularındayım
sahipsiz uykuların zamanın ötesinden yankıyor çığlıklarım kanayan parmaklarımdan akıyor pişmanlığım rutubetli köşelerine beni ortasına attığın sadist karanlığın... dönüp giderken takılıp düşüyor kaçışlarım dikenli tellerine içimi örseleyen dudaklarından dökülen küçücük iki kelime ne yazık susmuyor hiç beynimde gittikçe üşüten hep aynı eli kanlı iki kelime... *** |