ANNEMEÜç yıl sanki üç bin yıl gibi uzadıysa, Bu hep sana olan hasretimdendir anne. Annelerin hatırlandığı gün hüsransa, Ben mezar taşlarınla konuşurum anne. Mutluluğun taşların dilinden okunur, Adaletsizlik masumlara çok dokunur, Tavuk misali yapılan tövbe okunur, Senin yerinde yatmayı isterdim anne. Kuzgunlar dağıldı, kokuyu alırlarsa, Pervane olurlar, elde avuçta varsa, Meteliksiz yaşadı, biraz rahat yatsa, Hayırsız evlatlar, bollukta naçar anne. Burunlar Kaf Dağını gölgede bıraktı, Cahiller gidenler cevap vermiyor sandı, Hakk’a uzak, umut ettiği yer cennetti, Her şey Allah’tan dediler, suçlu kim anne. Allah kötülük emretmem diyor kitapta, Bizde laf çok, ümmeti Muhammed bitapta, Anne pişmanlığın söyle, bir an kalkıp da, Belki inanırlar, aynı olanlar anne. Seni hatırlamadan geçmiyor günlerim. Bazen rüyaların bitmesini istemem, Sarmaş dolaşız, sanki hiç ayrılmamışım, Uyanmak yaşamaktan da acı ey anne. 24/01/2002 dursun yeşil |