Postacı kapıyı çaldığı zaman
An gelir mazinin sararır rengi
Gözler boş yollara daldığı zaman Kara bir volkandır hasretin sengi Fikri prangalar aldığı zaman Rüzgâr nefesine bülbül karışır Gölgeyle gölgesi yolda yarışır Nefesler tutulur sesler barışır Postacı kapıyı çaldığı zaman An gelir geçilir aşk ile serden Hep yekûn günahlar düşer ezberden Ya Hayy diye yere basılan yerden Ab-ı hayat çıkar bildiği zaman Aşk içinde aşkın faslı yazılır Madde ve mâ’nânın aslı yazılır Kalp görür gözlerden mühür çözülür Bir asa bir hırka güldüğü zaman Yalanla gerçeğin başlar savaşı Dünya bir mezellet diner telaşı Yalnız kader olur kula sırdaşı İsyan saçlarını yolduğu zaman Alevler korlanır hâz verir tadı Nefsine hükmedip olunca Kadı Bir gün Makberî’nin kaybolur adı Zamansız, mekânsız öldüğü zaman Makberî – Ahmet Akkoyun…..16 eylül..219:10…İst |