KUŞ OLAMAZSINŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yaban Kazlar’ı arasında guruptaki bir birey zayıf düşer ya da bir avcı tarafından vurulup uçamayacak duruma gelirse; düşen kuşa yardım etmek üzere gruptan en az iki kazın ayrılıp hasta/yaralı kaza katılmasıdır. Tekrar uçabilene (ya da eğer ölürse, ölümüne kadar) yaralı kuşla birlikte kalır ve onu asla terk etmezler. Daha sonra kendilerine başka bir kaz grubu bulurlar, hiçbir kaz grubu, kendilerine bu şekilde katılmak isteyen kazları reddetmez.. Hani, “Çık gel” desem, en uzak yollardan bana varırdın. Hani, ben vazgeçilmezindim. Hani, uğrumda her şeyi göze alırdın.. Senle, yaşamadıklarıma pişmanlık şöyle dursun, Yaşadıklarıma bin kere lanet olsun. Tüm değerlerini yitirmişsin artık sen. Bırak insan olmayı, benim gözümde, Bir kuş bile olamazsın. Çünkü; Kuş olmak için bile, kuşlardan dersler almalısın. Göç mevsimi, yaralı eşini kanatlarıyla örten Yaban Kazı’nın, elemini görmelisin. Eşi ölen Angut Kuşu’nun; yasını, vefasını bilmelisin. Ancak ondan sonra; Bir kuş olarak, onurlu bir yaşam sürdüm, Onurumla öldüm diyebilirsin. Saadettin Güven İstanbul |
Onurumla öldüm diyebilirsin.
Çok güzeldi efendim...