Dilenci
Bu kaçıncı gelişim, kapına boyun büküp,
Aşkını dilenişim, gururumu bırakıp. Heyecanımı görüp, yeter gülme halime, Bekletme söyleyiver; hepsi iki kelime, Seni seviyorum de, bir kez Tanrı aşkına! Yalvarıp yakarmaktan, döndüm hepten şaşkına. Merhamet bilmez misin? Yoksa taş mı yüreğin? Kaybetmekten korkarım, seni sonsuza değin. Hiç değilse bir dene! Sevmek bu kadar mı zor? Delik deşik yüreğim, her yerinden kanıyor. Dilencinim kapında; sersefil, yırtık yaka, Boş gönderme bu sefer, gönlünü ver sadaka! Mayıs 1987 - Ankara |