TARİHİN GİZEMİ
Kıral Dekyanus’un saltanatında,
Küfrün hüküm yürüttüğü devrandı. O’nun sarayında emri tahtında Temiz yüreklerde bir ışık yandı Kâinata bakıp fikreylediler, Yaratanı bilip şükreylediler, Her nefeste Onu zikreylediler Simaları hak nuruna boyandı. Her yerde gerçeği ikrar ettiler, Yorulmadan daim tekrar ettiler Zalimler elinden firar ettiler, Amelleri bir Allah’a dayandı Yemliha ve Mernuş bir de Şazenuş Mekselina, Mislina ve Debernuş Hepsi de çareyi gitmekte bulmuş Gece tükenmeden yola revandı Kefeştetayyuş’u dağda buldular, Önce selam verip tanış oldular, Yürüyerek bir mağraya geldiler Kıtmir’de kapıya şöyle uzandı. Takdir-i Hüdâ’ya teslim oldular Dinlendiler hem sükûnet buldular Beraberce bir uykuya daldılar Üç yüz dokuz yılda gözler uyandı Uyanınca biraz fikir yordular Ne kadar uyuduk diye sordular En sonunda bir karara vardılar Kimi bir buçuk gün uyuduk sandı Bedenler yemeğe ihityaç gördü Yemliha yürüyüp şehire vardı Aldı ekmekleri parayı verdi Durumu görenler şaşkına döndü Hemen alıp götürdüler huzura Bıraktığı gibi değildi bura Dedi öz malımdır benimdir para Pazara inmiştim daha ki dündü Dediler Dekyanus gitti buradan Üçyüz dokuz sene geçti aradan Haber verdi kaldıkları mağardan Gerçeği bilenler çabuk inandı. Dileyince yakın olur uzaklar Birer birer boşa çıkar tuzaklar Sevdiği kulları gör nasıl saklar Mevla Kitab’ında bunları andı Garip Hakkı kurban olsun verene Öteler ayandır sırra erene Bu da bir ibretti hakkı görene Dirilmenin red olduğu zamandı... Afşin belediyesi tarafından Ashab-ı Kehf konulu bir yarışma düzenlenmişti...yarışmayı kazanamadım amma bu konuda bir şiirm oldu ...yine de bir güzelliğe vesile oldu... |