--- GÖÇ MEVSİMİ---Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Kalbinden ve sözlerinden kovuluşumun kaçıncı günü bu bilmiyorum... Oysa ben müebbetinim senin, sen idamımı istemedikçe...
Ben sevmeleri ve bağlanmayı öğretemedim sana
Bir çocuğun annesine hasretini anlatamadım Hep korkmayanı ve cesareti olsam da bu yaşananın Aslında en çok sevgiye muhtacıydım hayatın, farkedemedin Evet kıskandım, delilerce kıskandım hemde tek bir deli yapamaz bunu Yüreğindeki o yer için ömrümü değil, binlerce ömür feda sana En çok yüzük parmağını sevdim, birde güldüğünde gamzelerini Ak pak yüzünü sayamıyorum, o hayata tutunuşumdur çünkü Canım deyişlerindi en çok güldüren yüzümü Kahkahaları kıskandıran o kelimen bana huzur taşıyanıydı hayatın Huzursuzum artık, sevgisiz ve aşk’sız.... Yazık oldu herşeye, yazık oldu bir ömre, yazık oldu BİZ’e Oysa inadına yaşamak vardı Yeminler ve sözler vardı hayatın inadına verilmiş Yıkılmamak ve susmamak vardı Kaçmamak vardı en karanlık sokağında bu sevginin Şimdilerde göç mevsimi yaşanıyor burada sevgili Kaçmak için hazırlanırken kendimden Sana takılıyorum her köşesinde bu şehrin Her kaldırım taşında ve gölgesinde tüm insanların Senden haber alamadığım zamanlarda güvercinler konmuyıor pencereme Kedilerim dâhi miyavlamıyor biliyor musun Hava kapanıyor apansız ve yağmur gecikmiyor güneşime inat Üşüyorum, hatta titremeler sarıyor tüm yüreğimi, sensiz yaşanmıyor Şimdi senli hayatımı alıp gidiyorum bu şehiden Sen baktığımda gördüklerimin ismisin Bazen papatyam, bazen en güzel kahvaltımsın pazar günlerimin Ama bu kalpten hiç çıkartılamayacak olanısın... Bilgine.... |
bir aşk bu kadar mükemmel anlatılır..
hüzünlü bir duygu kasırgasıydı..
yürekten kutlarım dostum..
sevgimle..