Karakış
KARAKIŞ
Gidişine hala anlam verememişken, Bak bugün, gidişinin bininci gecesi. Nasılda geçmiş zaman değil mi? Sen giderken saçlarım karayken, Şimdi ise, Sakallarıma bile aklar düştü be sevgili. Hoyratça bakışları savurduğum bir gecedeyim. Giderken bıraktığın yerde, aynı yerdeyim, Buğulu camın önünde, Yine bir ben ve kahretsin aynı sensizlik. Değişen bir şey yok inan ki. Hala dört duvar arasındayım, Sokağın tedirgin bakışları sızıyor dilsiz pencereme, Hala aralamadım kapımı. Bu daracık yer yetiyor hayalleri kurup yıkmaya. Ve her defasında yetiyor yıkılmaya. Sormalı mıyım ne halde olduğunu, Gerçekten, bilmeli miyim neler yaptığını. Soracak o kadar çok şey var ki aslında. Gidişin mesela depremler uyandırdı iliklerimde, Riktar ölçeği ölçülemezken içimdeki zelzeleyi, Bak, giderken bıraktığın enkazın altından hala sağ çıkamadım Biliyor musun? Yinede varmıyor dilim söylemeye. Nedenlere soyunmuşken kelimeler dudaklarımda, Suskunluğu kâr sayıyor payına. Konuşmalıyım artık sormalıyım sana. Neden yoksun bu soğuk gecemde? Neden uzak kaldı ellerin ellerime? Neden acele ettin ki, beni ağlatmak için? Hani bana sensizliği öğretecektin Sensizliği, yaşatmayacaktın hayatıma, Hani gidenler unutmazdı geride kalanları. Unutulmuşluğuma hangi küfürleri yağdırmalıyım? Suskun bakışlarımla, Biliyor musun? Hep bir yerlerde olduğunu hissettim. Aramaya çıktım seni, gecenin en zifiri karanlığında. Yağmur yağıyordu, üşüyordum Sokak esaretine gem vuran lambası, her adımı gölgeliyordu Her adımda, seni bulamamaktan korktum. Dönüp, dönüp baktım ardıma. Kaldırımlarda bıraktım birer birer parçalarımı. Kanlı gözlerle baktım sokaklara. Bir duvara yaslandım. Seyre daldım saatlerce sokağın diğer ucuna. Gelmezdin biliyorum, gelmedin de zaten. Şimdi senimi beklemeliyim yoksa ecelimi. Elimden gelse de unutsam seni. İşte yine örtüyor üzerimi bir gece. Yarın yine güneş doğacak. Doğacak hem de bin bir ümitle. Ne zaman seni düşensem kar yağıyor günlerime. Çığlar yuvarlanıyor yüreğime. Doğan güneş sana doğsun sevgili. Benim aklım hep karakış. Gökhan Sarı |
Bak bugün, gidişinin bininci gecesi.
Nasılda geçmiş zaman değil mi?
Sen giderken saçlarım karayken,
Şimdi ise,
Sakallarıma bile aklar düştü be sevgili.
Hoyratça bakışları savurduğum bir gecedeyim.
Giderken bıraktığın yerde, aynı yerdeyim,
Buğulu camın önünde,
Yine bir ben ve kahretsin aynı sensizlik.
Değişen bir şey yok inan ki.
Hala dört duvar arasındayım,
Sokağın tedirgin bakışları sızıyor dilsiz pencereme,
Hala aralamadım kapımı.
Bu daracık yer yetiyor hayalleri kurup yıkmaya.
Ve her defasında yetiyor yıkılmaya.
Sormalı mıyım ne halde olduğunu,
Gerçekten, bilmeli miyim neler yaptığını.
Soracak o kadar çok şey var ki aslında.
Gidişin mesela depremler uyandırdı iliklerimde,
Riktar ölçeği ölçülemezken içimdeki zelzeleyi,
Bak, giderken bıraktığın enkazın altından hala sağ çıkamadım
Biliyor musun?
Yinede varmıyor dilim söylemeye.
Nedenlere soyunmuşken kelimeler dudaklarımda,
Suskunluğu kâr sayıyor payına.
Konuşmalıyım artık sormalıyım sana.
Neden yoksun bu soğuk gecemde?
Neden uzak kaldı ellerin ellerime?
Neden acele ettin ki, beni ağlatmak için?
Hani bana sensizliği öğretecektin
Sensizliği, yaşatmayacaktın hayatıma,
Hani gidenler unutmazdı geride kalanları.
Unutulmuşluğuma hangi küfürleri yağdırmalıyım?
Suskun bakışlarımla,
Biliyor musun?
Hep bir yerlerde olduğunu hissettim.
Aramaya çıktım seni, gecenin en zifiri karanlığında.
Yağmur yağıyordu, üşüyordum
Sokak esaretine gem vuran lambası, her adımı gölgeliyordu
Her adımda, seni bulamamaktan korktum.
Dönüp, dönüp baktım ardıma.
Kaldırımlarda bıraktım birer birer parçalarımı.
Kanlı gözlerle baktım sokaklara.
Bir duvara yaslandım.
Seyre daldım saatlerce sokağın diğer ucuna.
Gelmezdin biliyorum, gelmedin de zaten.
Şimdi senimi beklemeliyim yoksa ecelimi.
Elimden gelse de unutsam seni.
İşte yine örtüyor üzerimi bir gece.
Yarın yine güneş doğacak.
Doğacak hem de bin bir ümitle.
Ne zaman seni düşensem kar yağıyor günlerime.
Çığlar yuvarlanıyor yüreğime.
Doğan güneş sana doğsun sevgili.
Benim aklım hep karakış.
Gökhan Sarı
Değerlidost karamsar tabloda çizlse şiirde umaraım karakışın sonu bahardır. Yani güllük gülüstanlıktır. Şiir akıcı ve ikkat çekici beğeni ile okudum. Harika bir şiir. Kalemini kutlarım. Güzel kale4min hep var olsun.
Saygılarımla...