susun şimdi. çingene sesidir!hayata hatırası negatif bir fotoğraftır gitmek gözlerini yıkarken ciddi adamların afişlerinde kimsenin kanını bulamayacağı kesiklerle örtülü giderek yüzüne benzeyen utangaç bir jilet gibi hayale hatırası klarnetsiz bir rakıdır gitmek... bavulundaki çaresizliği toplarken kırılan üzerine koyduğunda ellerini, kaybolan servisi acil bir şehirdir öpmek ve ben olduğumda şehir ellerine kanayan damlaları sustalı bir yağmurun yasal halidir gitmek kurtarılacak ne varsa artık ince saz eşliğinde bulaşıcı bir siyahla dolaşan zencinin arkasını dönerek asitli yolları anımsatan, koltukaltında unutulmuş kılcal damarlarıyla afili bir ceset torbasıdır sevmek... dur şimdi!!! dışarıda istanbul var ve onyedisinde Rimbaud kime neyi anlatabilirim ki artık inşaat halindeki bir denizin martısını üzercesine melek ritüellerinde yanakları kızarırken acınız tahtından huzursuz edip de ölümü ateşe ve zehre, bulanık bir suya eğilmektir gitmek... |
Ayrılığın gürültüsü bu..
EyvALLLAH.