PİRİMDost, dost diye, gittim pirime, Destur alıp girdim, dergahına, Gösterdi beni, müritten herine, Bak dedi !, ders için geldi bana. Dedim !!!... Kalbim ateşten top !, yanmakta Yüreğim yelden !, savrulmakta, Avuçlarım açık ! , yalvarmakta, Öğret bana şu yalvarmayı pirim. Dedim !!!... Dedimki, kapında it olsam pirim, Elini verir ‘misin, zavallı kuluna, Dökülse kapında, bütün kirlerim, Destur verir’ misin ! Hak yoluna. Dedim !!! Hak yoluna susamıştır, gönlüm, İzin ver, yanında geçsin ömrüm, Öğrettiklerinle ! koşar yürürüm, Hak yolunda, diline ! baka, baka. Dedim !!!.. . Ey yüceler sultanına, aşık pirim, İzin ver dökülsün, benden kirim, Kadehim zehirle, dolsada içerim, Verdiğin ışık ile Sultan ı seveyim. Dedim !!!.. . Gönlüm bi- çaredir,hak yolunda, Öğret, sevmek nasıl bir sevgi ola, Kul köle olarak kalayım yanında, Şu gül yüzüm, Hak yolunda sola. Dedim !!!... Pirim nasıl bir aşk içindeki o aşk, Nasıl bir sevgidir içindeki o sevgi, Alsın benden de, Tanrı’ ım vergi, Bende taşımak isterim içimde aşk. Ve bana dedi ki, pirim !!! O gönlün körelmişse, aşksızlıktan, O beynin durmuşsa, havasızlıktan, Dumura uğramışsan, kansızlıktan, Hak yolunda yürümen gerek senin. A.Yüksel Şanlıer 6 Nisan 2006 |