Derinden bir ses
Bu ağaçlar,yer ve gök.
O’nu yalnızlığın içinde bulduğum zaman hayat bana bir şey ifade etti. Sanki yoktu hiçbir mahlukat,yeryüzünün koyuluğu veya gökyüzünün maviliği etkilemiyordu; ameliyathanedeki narkoz yemiş hasta gibi.. Bu hasta ki şuuru kapalı fakat düşünceleri yaralı. İşte bu durumda olan ben,Üsküdar’ın maviliği ile buldum seni.Aşiyan’ın hayali,Kız Kulesi’nin rüyasıyla yaşadım seni ve senliği.. Gözlerinin rengi kahverengi bile olsa;benim gözümde boğazın serin suları,gözbebeklerinse kız kulesi. Bazi şeylerin farkında olmamazlıktan gelen sen,farklı olan hiçbir şeyini kaçırmayan ben.Biz buyduk işte;tanımsız fakat derin manalı. Şimdi gelsen,hiçbir şey olmamış gibi davranacak ve ve gideceksin.Unutma ki hiç denen bir şey yoktur ne bizim ne de bir başkasının hayatında.. Tüm dünyaya2a sesleniyorum şimdi,tüm insanlaraievrene,sabah yıldızına,seher yeline,Aşiyan’a,boğaza,Üsküdar’a sen geldiğinde ben olmazsam diye.. Ey saydıklarım ,sayamadıklarım şahit olan her şey!Söyleyin O’na beni kaybetmesin.... Vuslat-ı rana |