AŞIKLAR PARKIDerinden gelir, inleyen nağmeler, İnsanların yüreklerini, burka,burka, Aşığın yüreğini kanatır gelir, o eskiler ! Sevdalıdır, onun içini yaka, yaka. Hatırlatır bir şarkı, nice unutulanları, Hatırlatır, ayrılanlara eski sevdaları, Düşünemez, kimselere yarınları, Ağlatır !…. Acı geliro nağmeler kulağa, burka, burka. Boyun eğdirir mısralar, zehir gibi içkilere, Kurdurur o eskiler, çilingir sofralarını, Göz yaşları döktürür, dinleyenlere, Kadehlerde eskiyi aratır! Bir de unutamadığı, kavuşamadığı aşklarını. İnip, inip kalkar, içki dolu kadehleri, Hala unutamamış, aşıksa onlardan birileri, Atar onun tepesi, başına çıkar cinleri, Vurur o yumruğu masaya !, ağlar o sevdalılar, göz yaşı sel olur akar. Unutamadığım, geçmişi hatırladım, İçim burkuldu, gözlerimse ıslandı şimdi, İçkiler, derdime melhem olur sandım, İçtim!, içtim ! biri vardı kadehte, bilemedim o kimdi. Derinden gelen, o inleyen nağmeler, Eskimiş unutulmaz, sadece birkaç şarkı, Kulağa hoş gelen, onca kelimeler, Döküldü, döküldü ! Çünkü orası unutamayan, sevdalıların parkı. |