Sus!
Tutsaktı ellerim
Kelepçeli değildi Kalbim gibi… Bir anısı vardı aklımın Dumanı üzerinde Üfledi üfledi geçiremedi. Hep son hep son diyordu Oysa hep yeni baştan alıyordu Güneşli güneşsiz Yağmurlu yağmursuz Canına söz geçiremeyen Mendil satan bir dilenci. Aşk olsun demeyi seviyordu Saklanmaya bayılıyordu İş tutunmaya geldiğinde… Gelmesin olur mu? Öfkeleniyorum… Umursamaz tavrına, Kendini vazgeçilmez kılan kibrine, O yalan gülüşlerine… Sonra oturmuş bir halde buluyorum Bir kaldırım kenarında Ezgin bir sokak kedisi Alıyorum kucağıma Yara berelerini iyileştiriyorum. Sütünü verip sevmek istiyorum. Sonra mı? Tırmalayıp kaçıyor. Kalıyorum kalbimin üzerinde Tırnak izleri. Hikayelere bayılmıyorum Anlatıyorum soranlara gerçekleri. Şaşırıyorlar…bu bir savaşım diye Haykırıyorlar. Dudağımın kenarındaki Eğreti gülüşten arta kalanlar Diye ekliyorum… Hemen susturuyorlar… Susuyorum! Doğuşan Işık |
Selam ve sevgiyle..