Ey sevgili…Diyelim ki gün oldu devran döndü Sen çektin gittin benim bilemediğim diyar kentlere Kucağında yavrusuyla kalan ana yaptın beni Ağlamıyorsa ya anılarım, dökmüyorsa gözyaşlarını Düşünüp de buruklaştırmayacak mısın daracık yüreğini Bir de o yüreğe dünyalar kadar derdin hep değil mi Ne çok gülerdim şen kahkahalarımı atarak. Gönlünü her gemiciye açık tutan ey sevgili! Yetmedi kalbine düşen çapalar Vurgun yemedi mi aklınla yüreğin arasında sıkışan sevgin. Benim aşkla bir alıp veremediğim yoktu, Tüm hesabımın huzurumlaydı, başardım, huzurla yaşamayı. Sonra da seni aldım sol mememin altına, öyle misafir gibi filanda değil Evrenin aradığı yere sultan yaptım seni Sen kralından kaçan cariye olmayı seçtin. Gözlerin gidecek, kalbin korkuyor şimdi, ölmek gibi değil bu korku Ne keşke demek istiyor vicdanın, ne de pişmanlık ateşi sarsın istiyor Aşkın düşmek olduğunu biliyorsun ateşe. Şimdi öylece durup seni izlemek istiyorum Görmek istiyorum kocaman yüreğini Şaşkın ördek yavrusu titrek halini Aklıma kazımak istiyorum. Sen çok iyi biliyorsun; ne çok sevsen de bırakıp gidemezsin huzurun ellerini yanında duran mutluluğu arkanı dönüp terk edemezsin öyle bir yürek gerek ki, sen bile inanamayasın bu işe zaten inanamayacağın bir işe hiç kalkışma bile. Doğuşan IŞIK 05.05.2010 |