uykusuz birinden birkaç satır...
bir ben bir de ay ışığına yorgan kara bulutlar var yine sessiz gecede...
ne yıldızlar bıktı ne de biz uykusuz gecelerde sabahı beklemekten.... dert ortağımız oldu ara kalmış camdan usulca içimize işleyen rüzgar.... ’’yok ben çözemiyorum bu hayatı’’ diye geçen kaç gecenin sabahında umutlara bırakmadı ki yerini korkularımız... işte yine öyle bir gece... gitmek istiyorum bazen ayaklarım beni nereye götürürse... bazen kaçmak... insanlardan, sokaklardan, anlamsız bu kargaşadan... bazen susmak istiyorum konuşmayı hiç öğrenmemişcesine.... bazense haykırmak... içimden ne geçiyorsa... duymayan tek bir varlık kalmayacak gibi... bazen dursun şu dünya istiyorum... dursun zaman... zaman dursun ve ben de durayım... sözsün ışıklar, kapatayım gözlerimi, geçmesin milyonlarca soruyla boğuşan aklımdan hiç birşey... sonra çok derin bir nefes alayım... tüm vücudumda dolaşsın... ciğerlerimi yaksın ilk nefes gibi.. benliğimde ilk kez hissedeyim o duyguyu... bir dirilişin hikayesi gibi... derin bir uykudan uyanır gibi... sonra dönmeye başlasın yeniden dünya sanki hiç durmamış gibi... silinsin ömrümüzden bir dem daha akan zamanla beraber.... ama hissetsin ellerim dokunduğu herşeyi... bakmak kafi gelmesin yaş dolu gözlerime... görsün... sonra işitsin kulaklarım nerde ne yaşanıyorsa... çıkayım istiyorum bu rüya aleminden... gerçeği istiyorum... ben yalnızca ben olmak istiyorum... hayat sen mi benim içimdesin ben mi senin bilmiyorum... sen benim içimdeysen hakimiyet bende.. ben senin içindeysem kalbin de beynin de benim elimde.... |