ÇIĞLIK
Kaybolmalı insan,
Kendi tenhalığında, O ıssızlık ortasında. Yeniden çoğalmalı, Sonbahar kızıllığında. Nadas topağı gibi, Kendi yalnızlığında Bereketlenmeli. Üşüme tedirginliğinde, Gezinmeli. Eski bir tanıdık aramalı, Duymalı sessiz çığlıkları, Duymalı...... Yalnızlıkları, Sahte gülüşleri, Eliyle yüreğini alıp, Cehennem ateşinde, Yana yana yürümeli. Hatırlamalı insan, Doğarken ağladığını, Çocukken düştüğünü. İlk aşkını... Ve terk edilişleri. Yalnızlığı. Kimsesiz ve karanlık odaları, Pırıl pırıl bir yaz güneşinde, Nasıl üşüyüp titrediğini. Unutmalı yada, O ilk kekremsi öpüşleri. Dudaklarda kalan, Bahar nemliliğini. Kaybolmalı insan, Morarmış göz altlarındaki Hayatın yorgun çizgilerinde. ŞİMDİ BİZ(Mİ)?? Kaybolmayı sevdik. Adsız acılarımızda O dinlerdi. Ben anlatırdım, Ama o kaybolurdu, Hiç kimse onun kadar, Öteki olamazdı... Ve hiç kimse öylesine, Van Gok sarısını, Taparcasına tapmazdı. Ve bir yanım onunla, Bir yanım ihanetimle, Beni öylesine, Aldatmazdı... Ve sonunda ikimizden, Bana kalan? .... Yumurta çürüğü hayatı, Şekillendirip, Coğrafyama sığdırırken, Çizdiğim atlası resm edip, Sırtımdaki heybeye koydum. Birbirimizde yokluğu sevdik. Kavgayı..... Ve sonrası sevişmeleri, Ve çocukluğu sevdik. Kendimize surlar örüp, Kapısız bırakmayı sevdik. İçimizde acılar... Örümcekler bağlarken, Zaman, Büyük bir acıya, Acılar direnmeye Direnç yalnızlığa dolandı... Böylece sevgimiz sevmediğimiz, KALABALIKLAR YALNIZLIĞINDA Yitip gitti... Nurcan Kapcı |
kızıllığında.
Nadas topağı gibi,
Kendi yalnızlığında
Bereketlenmeli
Yüreğine sağlık zevkle okudum o hassas yüreğin incinmesin sevgiler saygılar...