Ne günlere kaldık
Anlayan kalmadı güzel öğütten;
Ne günlere kaldık yüce yaradan. Kimi meyve arar KISIR söğütten, Ne günlere kaldık yüce yaradan. Bak başladı dostum işte sınavlar, Doktor ünvanını almış manavlar, Kediler mayısta şaşkın miyavlar, Ne günlere kaldık yüce yaradan. Miğde bulandırır pis değil sinek, Gem vurup ağzına at diye binek, Boğalık taslıyor süt vermez inek, Ne günlere kaldık yüce yaradan. Dost olan dostunu ağlatıp üzer, Fırsat bulsa inan kurşuna düzer, Balıklar çıkmış da karada yüzer, Ne günlere kaldık yüce yaradan. Çıkma dedim çıkma artık çatıya, Kâr etmiyor sözüm gönlü katıya, Bizim gençler özlem duyar batıya, Ne günlere kaldık yüce yaradan. Gök yüzünü tek tek keşif ettiler, Aydan sonra birde marsa gittiler, Fosiller can bulup baştan bittiler, Ne günlere kaldık yüce yaradan. Nerde kaldı Osman’lının gür sesi, Kan ağlıyor inan Türk’ün bölğesi, Üstümüze düştü Haç’ın gölğesi, Ne günlere kaldık yüce yaradan, Yat uyu arkadaş her zaman uyu’ Ölünce çıkarmış huysuzun huyu, Çok EVLAT babadan istiyor suyu, Ne günlere kaldık yüce yaradan, Göklere uzanıp dayansa deryan, Gün olur bakarsın kesilir ceryan, Utanmaz poz verir anadan üryan, Ne günlere kaldık yüce yaradan. Güllere bak dalda sararıp soldu, Günah defderimiz yazıldı doldu, Kim iyi kim kötü tanınmaz oldu, Ne günlere kaldık yüce yaradan. Esarette gerçek her gün ağlıyor, Rezalet ırmağı coşmuş çağlıyor, Dünyada denğeyi silah sağlıyor, Ne günlere kaldık yüce yaradan. Kimi kement yaptı kalın urğanı, Kimi denk eyledi yatak yorğanı, Çaldılar hastadan bir kaç orğanı, Ne günlere kaldık yüce yaradan. Çok konuşur çünkü kalın abası, İnan bana bunlar sözün kabası, Öz kızına göz koymuştur babası, Ne günlere kaldık yüce yaradan. Yeter artık Remzi bunca talimler, Gün geçtikce zalim oldu zalimler, Bilğiden yoksundur nice alimler, Ne günlere kaldık yüce yaradan. Remzi Timar |