GELİVER EFENDİM....Yad-ı Cemil’ imsin sen, uzaklardan gelen Nurdan çehresin ki ehl-i semadan inen Ruhlara bir tac-ı baki, buluttan süzülen Ağlarken sessiz geliver efendim, geliver. Dar’ül Beka’nda himmeti ali’ne muhtacım Arş’ı yakan ikliminle, yansa da figanım Dünyam zifiri, zemheri günahkar naaşım Ağlarken sessiz geliver efendim, geliver. Saçlarıma aklar düştü, görsen ne haldeyim Ey Bad-ı Sabah’ım, kalmadı canda melalim Şefkatin kanatlarında ümid ararken zalim Ağlarken sessiz geliver efendim, geliver. Bitiş çizgisi yaklaşırken ölüm kapıyı çaldı Seni anlatan kaleme kaç kez nefs bulaştı Kudsiler kervanı gelip sana, erzağını taşıdı Ağlarken sessiz geliver efendim, geliver. Gönül çöl bedevisi, Babil bahçesi yaşamsa Lale devrinde ufuk, günbatımına doğarsa Bunca sene kalp aşk-ı bürhan ile yanmışsa Ağlarken sessiz geliver efendim, geliver. Aşkınla yanmak acı verse de o kör nefsime Olsun razıyım senden gelen her bir derde Kıtmirim, havlasam da koyma araya perde Ağlarken sessiz geliver efendim, geliver. Rüyalara girerek korkuturdu hep karabasan Soyunmaya kalktı Cemaline, melun şeytan Buhranlarda yüzerken umudumuzsun inan Ağlarken sessiz geliver efendim geliver. Murat AYDIN (Mustafakemalpaşa-Bursa) |