Hastanede yalnızlığa terkedilmiş bir ana! !Hastane odasında kıvranıp duruyordu Sırtüstü kalmış yalnız tavanı görüyordu Nerede evlatlarım durmadan soruyordu Göz yaşları kurumuş yüreği kırgın idi Rahatsızdı bes belli öyle sabah ederdi Şefkatsizdi besbelli of çeker vah ederdi Takatsizdi besbelli inleyip ah ederdi Hastalık ihtiyarlık, hayattan yorgun idi Hafızası zayıftı vakit zaman bilmezdi Kimse ziyaretine zahmet edip gelmezdi Sancısı kesilince, eğlenmezdi gülmezdi Çok üzgün hali vardı biraz da gergin idi Yıllarca didinmişti evlatları uğruna Dediki ilgisizlik ağrı kadar ağrına Öyle büyük bir acı saplanmıştı bağrına Beş tane oğlu vardı hepsine dargın idi Girdiler birbirine evlerimiz dar diye Ona hizmet etmeyi zannettiler âr diye Bakmadı evlatları sigortası var diye Yattırıp da gittiler sanki bir sürgün idi Yatmadı uyumadı onları uyutmuştu Aç kalmasınlar diye ne bir lokma yutmuştu Nice zahmetler ile onları büyütmüştü Ananın hizmetleri her gece, her gün idi Dedi yine bakardım ölsem doğsam bin defa İstediğim sevgidir dilemiyorum şifa Neler çektim dünyada dediki bu mu vefa Bir ah çekip ağladı, gözleri durgun idi Der Mikdatî milletçe doğru yolu mu şaştık? Avrupaya özendik çağ mı atlayıp aştık! Bu mudur adedimiz, bu hallere mi düştük? Kimin anası idi, bu hangi Türk’ün idi? Mikdat Bal |